Sayın Güler Çalapkulu,

17.3.2010 tarihli mailinizi aldım.

Değerli yavrum, nasıl bir yumurtanın akıyla sarısı birbirini tamamlarsa hayatta da kadınla erkek birbirini tamamlar. İkisi biraraya geldiği zaman muhteşem bir bütünlük ortaya çıkar. Cenab-ı Hak herbirine ayrı ayrı güzellikler, değerler, meziyetler ve görevler vermiştir. Kadın, genellikle erkekten daha hassas, daha ince ruhlu, daha kavrayışlıdır. Hayatın öyle ince nüansları vardır ki erkek onları sezemez. Kadın, derhal meseleyi anlar ve tavrını alır. Bir kadın elinin değmediği her ev bir saray dahi olsa yine de bakımdan, zarafetten yoksundur. Bir insan için dünyadaki en kutsal sevgi anne sevgisidir. Anne sevgisinden mahrum büyüyen çocukların hayatta bir türlü huzuru ve mutluluğu bulamayışları binlerce olayla sabittir.

Senelerce, senelerce evveldi. Hukuk Fakültesini bitirmiş, staj yapıyordum. Kapıda bir ilan gördüm. Ordinaryus Profesör Vasfi Raşit Sevik, bir konferans verecekti. Hemen gittim, ön sıraya oturdum. Hoca geldi, evvela bir süre sessiz kaldı. Sonra birden yumruğunu kürsüye vurdu. Bağırarak, “Bir kadın tarafından terbiye edilmiş olmadıkça her erkek hayvandııır.” dedi. Bu cümleyi ömür boyu düşündüm. Bazan beni ürpertti, bazan derin düşüncelere daldırdı. Gerçekten sevdiği bir kadının yanında ürpererek estetik boyutların en yücesine ulaşamayan insan mevkii makamı, serveti, sosyal statüsü ne olursa olsun boşuna yaşamış demekir. Bir kadını sevmek insanı yüceleştirir, göklere çıkarır, Allah’la buluşturur. Bu konuda ne söylense, ne yazılsa yine o yüceliği anlatamaz. Erkek, sevdiği kadının yanında huzura ulaşır, sükun içinde kalır, mutlulukların en büyüğünü tadar. Allah, erkekleri bu ihtişamı görüp sezenlerden eylesin.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :