Sayın “Dertli”,

18.3.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, sen Allah’a şükredecek yerde çevrene bakıyor, kendine üzülecek konular arıyorsun. Yani elin kaba saba, ruhsuz, duygusuz herifine varıp da mutlu olcağını mı sanıyorsun? Çevrendeki erkeklerin büyük bir çoğunluğunun kereste gibi olduğunu bir bilsen haline şükredersin. Neden sevgiyi çevrenden arıyorsun? Allah, Peygamber varken, Kur’an ve Hadis varken niye başkalarından bekliyorsun? Hepimiz sevgi yoksunu değil miyiz? Daha ilkokul sıralarından başladım, bugüne geldim. Hep sevgiyi ben verdim. Hem de nasıl verdim. Ölesiye. Ama bir iki kişi hariç kimseden karşılığını bulamadım. En ufak bir sıkıntım olunca çevremdeki insanlar uzaklaştılar. Beni cami avlusuna bırakılan bir çocuk durumuna getirdiler. Ama kimseye gücenmedim. Kimseye kırılmadım, kimseye darılmadım. Bizim görevimiz sadece sevmek. Sonra yine sevmek. Sonra yine sevmek. Hayat bu yavrum. Bir tek gerçek var: Allah rızası için sevmek, Allah rızası için hizmet etmek. Bunarın karşılığında bir teşekkür bile beklemek bizim için adi, aşağılık bir davranıştır. Lütfen yavrum, çevrendeki insanları sev. Ölesiye sev. Onlara hizmeti aşk haline getir. Ötesini düşünme. Daima mütebessim ol. Sesin daima yumuşacık olsun. Hareketlerin ince, zarif, kibar olsun. Öleceğini bilsen yine surat asma. Düşün ki çevren meleklerle dolu. Her hereketin, her kelimen Allah’ın ekranına kaydoluyor. İlahi mahkee kurulduğu zaman herkes kendi hayatının filmini seyredecek. Yeter ki o ekranda olumsuz hiçbir şey olmasın. Gülten Akın ne diyor:

“Bekleyin, bekleyin, durmaksızın bekleyin

Bir gün unutulmuş bir aynadan

Bütün sevgiler size dönecek”

Değerli yavrum, biz dünyaya sevgi almaya değil, sevgi vermeye geldik. Bunu öğrenip uygulamadığımız takdirde hayat boyu avucumuzu yalarız. Onun için kolları sıvayalım. Hayatın sanal yönünü değil gerçek yönünü yaşamaya çalışalım. Bu güne kadar sana öğretilenler, işittiklerin, çevrende şahit oldukların hep hayatın sanal yönü. Bunların elinin tersiyle it. Bir tek şey aklında kalsın: “En büyük ibadet insanları sevmek ve onlara hizmet etmektir...”

Sevgili yavrum, hayatında ne zaman üzülürsen, darılırsan, kırılırsan, incinirsen her zaman bana yazabilirsin. Gece demeden, gündüz demeden. Beni her zaman arayabilirsin. Ben seni çokseviyor, sana saygı duyuyorum.

Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :