Sayın “Burçak”,

30.3.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, sen çok temiz, asil, kibar, hassas bir insansın. Ama muhatabın itin, serserinin teki. Kusura bakma, sen insanları tanımadığın için böyle ruhsuz, köksüz, duygusuz, kültürsüz bir manyağa gönül vermişsin. Allah temiz kalbine bakarak o serseriden seni uzaklaştırmış. Bunun için Rabbine secde et, teşekkür et ve olanca güzelliğiyle, bütün renkleriyle, en ince nüanslarıyla hayatını bir şiir gibi yaşa. Güzel kitaplar oku. Her gün muntazaman sitemizi takip et. Bizim sitemiz ne Türkiye’de, ne dünyada eşi benzeri olmayan bir site. Bizim sitemiz, bizim gönlümüz yedi milyar insana açık. Hepsinin derdini paylaşmaya hazırız.

Hayatın güzelliklerini yaşamak varken böyle bir it için nefret duygusu duymak kendi kendine kıymak olur. Değmez ki! O, daldan dala konan, ne istediğini bilmeyen bir yaratık. Sen ona paye vermişsin. Ama o senin temiz, güzel duygularına layık değil ki. Haydi yavrum, buraya bir nokta koyalım ve bir daha geriye bakmayalım. Bizim için ne dün var, ne yarın var. Bizler anını yaşayan insanlarız. Dün geçti, gitti. Yarın meçhul. Acaba hangi birimiz yarın sabaha çıkarız, biliyor muyuz? Bu nedenlerle yavrum, o meseleyi unut. Farzet ki televizyonda bir film gördün, geçti gitti. Hepsi o kadar...

Yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :