Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın “Vatan Evladı”ndan aldığımız sunum
Gönderen : “Vatan Evladı”
Tarih : 4/3/2010 2:29:13 PM


 


“Senin uğruna Hiristiyan bile oluruz Avrupa"


 


Bugün Avrupa’yla ilişkilerinde Türkiye’nin başına gelen her şey , 150 yıl önce tıpkısıyla Osmanlı'nın başından geçmişti. 25 Şubat 1856 günü Paris’te bir araya  gelen İngiltere ve Fransa, Osmanlı’yı Avrupa Devletler Konseyi’ne almak için Osmanlı askerlerinin Avrupa için savaşıp ölmüş olmasını yeterli bulmuyor, gayri-müslümlere ayrıcalıklar tanıyan , yabancılara toprak satışına izin veren , anayasa yerine geçecek türden  bir fermanın çabucak çıkartılmasını istiyorlardı.25 Şubat 1856 da başlayan Paris barış görüşmeleri sürmekteyken , İstanbul’da İngiliz Fransız büyükelçilerinin yazdırdıkları –anayasa yerine geçecek-Islahat Fermanı,  28 şubat 1856 günü yüksek düzeyde devlet görevlileriyle , şeyhülislam, hahambaşı ve patrikler huzurunda okunarak dünyaya duyurulacaktı.. Islahat Fermanı’nda gayrımüslimlere pek çok ayrıcalıklar tanındığı gibi yabancılara  toprak satışına da izin veriliyordu. Böylece İngilizlerin ve Fransızların tüm istekleri anayasal düzeyde yerine getirilmiş oluyordu.


 


Osmanlı Devleti, 30 Mart 1856’da Paris Barış Antlaşması’nı imzalamış, böylelikle Abdülmecit, Osmanlı Devleti’nin varlık ve birliğini bundan böyle Avrupa Devletleri’nin güvencesi altında sürdüreceği inancıyla mutlu olmuştu.


 


Osmanlı’yı Avrupa Devletler Konseyi üyesi yapan bu anlaşma, Osmanlı topraklarında yaşayan gayrımüslimlere verilen ayrıcalıklarla doluydu. Bu yetmezmiş gibi Fransa, Osmanlı sultanlarının tarih boyunca hiçbir yabancı devletin nişanını kabul etmemiş olduğunu bile bile  Abdulmecid’e Legion d’honeur nişanı takacak, hemen ardından İngiltere aynı zamanda İslam halifesi olan Osmanlı Sultanı  Abdülmecid’i Saint George Hiristiyan Tarikatı’na mürid olarak girmesini isteyecekti.  O güne dek Avrupa Devletler konseyi’ne alınmak için didinmiş olan Halife Sultan Abdülmecid, konseye alındıktan sonra  bu kez de konseyden atılmamak için didinmek zorunda kalacak ve üyeliğin sürdürülmesi uğruna Hiristiyan tarikatlara mürid olarak girmeye bile hayır diyemeyecekti.


 


İngiliz Büyükelçiliğinin piskoposu, Halife Padişah Abdülmecid’in Hiristiyan Tarikatına giriş töreninde ona Garter Haçlı Şovalyesi diz bağını takarken, ”Siz, bundan sonra, İsa yolunda çalışacak, onun için her türlü özveriyi yapacak bir şovalyesiniz” demiş, Abdülmecid’ de buna “evet” demişti. Hiristiyan  tarikata girerken verdiği ”Hiristiyanlığa Hizmet” sözünü  yalnızca çıkardığı  Hiristiyanlığa hizmet yasalarıyla değil, onlara topraklar bağışlayarak ve kiliseler kurdurarak ta tutmuştu. Abdülmecid’in 1859 da Hiristiyanlığı yaymak, Doğu ve Batı kiliselerini birleştirmek  amacıyla etkinlik gösteren Fransız Katolik Kilisesine ve Vatikan’a bağlı  Assomption Tarikatına (( Congre-gation des Augustin sde L’Assomption ) şimdiki Fenerbahçe Burnu’nda kilise yapmaları için toprak vermesi, bu bağlamda anlamlı bir olaydı.


 


(TÜRKİYE’NİN SİYASİ İNTİHARI-YENİ OSMANLI TUZAĞI, Cengiz Özakıncı)


 


TARİHTEN DERS ALMAYAN MİLLETLER ONU TEKRAR ETMEYE MAHKUMDUR.


 


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]