Selam ve sevgiler
Aynı kolonide yaşayan tüm karıncalar birbirini tanırmış ve yolda karşılaştıklarında antenleriyle mutlaka birbirlerine selam verirlermiş. Kolonideki hiç bir karınca diğeriyle kavga etmez ve hiç bir karınca aç kalmazmış. Belki de karıncalardan öğreneceğimiz çok şey var.
Artık öyle bir toplumda yaşıyoruz ki, aynı apartmanda oturanlar, aynı iş yerinde çalışanlar birbirlerine selam vermiyorlar. İnsanlar birbirine bir "selam"ı , bir "merhaba"yı çok görüyor. Halbuki İslam dini selamlaşmaya büyük önem vermiş. Peygamberimiz "Size aranızdaki sevgiyi artıracak bir haber vereyim mi? Aranızda selamı yayın!" diyor.
Psikiyatrist Mustafa Ulusoy, insanların selamı sabahı kestiğini; çünkü kendilerine ve topluma küstüğünü söylüyor. İnsan kendisine ve topluma neden küser? İnsan artık kendisine sevgi ve saygı mı duymuyor?
Karşımızdaki insan bize selam vermese bile biz selam versek ne kaybederiz? Kainatın efendisi Peygamberimiz karşılaştığı yabancı birisine, hatta küçük çocuklara bile önce kendisi selam verirmiş. Biz kimiz ki bir selamı insanlardan esirgeyeceğiz. Tek bir selam belki de tüm negatif duyguları eritecek, ateşin üzerine atılan bir su olacak. Selamın yagınlaşması toplumdaki gerilimi, kini,kavgaları azaltacak. Tek bir selam belki de ne kadar çok şeyi değiştirecek. Belki de en çok kendimizi değiştirecek.
Yola çıkınca her sabah,
Bulutlara selam ver.
Taşlara, kuşlara, atlara, otlara
İnsanlara selam ver.
Ne görürsen selam ver.
Sonra çıkarıp cebinden aynanı
Bir selam da kendine ver.
Hatırın kalmasın el gün yanında
Bu dünyada sen de varsın!
Üleştir dostluğunu varlığınla,
Bir kısmı seni de sarsın.
Üstün Dökmen
Selam, sevgi, saygı ile
Karınca