Sayın Sami Melih Bey,

8.4.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, bir atasözü vardır: “Sağla kafa, sağlam vücutta bulunur.” diye. Bize vücudumuz da Allah’ın bir emaneti. Onu en güzel bir şekilde korumak, muhafaza etmek, ölürken Rabbimize tertemiz bir şekilde teslim etmekle yükümlüyüz. Bilirsiniz emanete hıyanet olmaz. Yalnız bugün spor adı altında yapılanlar ne yazık ki çok çirkin, insan aklına, insan hafsalasına sığmayan şeyler.

Değerli yavrum, spor adı altında her türlü rezalet, maskaralık gözler önünde sergilenmekte. Özellikle sporla kumar arasındaki ilişki bütün temiz, dürüst insanları utandıracak bir çizgiye gelmiş. Durum böyle yavrum. Artık kararı kendin ver.

Değerli yavrum, bütün bu bahsettiklerin insanı utandıracak çizgide rezilliklere bahis konusu olmaktadır. Daha fazla konuşmak istemiyorum.

Değerli yavrum, bir kimsenin hayatını spora adaması kadar sersemce, salakça, aptalca bir iş oamaz. Günde yarım saat, bir saat spor yapılabilir. Ama bütün gününü spora harcamak, bütün gününü herhangi bir spor dalıyla meşgul olarak veya onun lafını ederek geçirmek benim hafsalamın alacağı bir iş değil.

Değerli yavrum, yeni maillerini bekliyor, selam, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :