Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Sami Melih Bey’den aldığımız sunum
Gönderen : Sami Melih
Tarih : 4/12/2010 11:01:27 PM


 


Çok sevdiğim Büyüğüm,
 
Müsaadenizle.
 
Bugün kütüphanede bir müddet çalıştıktan sonra, ikindi vakti, yemeğimi yemek üzere dışarıda, kütüphanenin bahçesindeki banklardan birine oturdum. Bu sırada kuşlarla güzel bir maceram oldu, onu yazmak istedim.
 
Daha yemeğimi çantamdan çıkarıyordum ki, serçeler etrafımı kuşatmaya başladı. Sanki kokusunu almışlardı. Ekmeğimden kopardığım bir parçayı ufalayarak yere serpiştirdim, bir de ne göreyim, sayıları rahatlıkla yüzü bulacak bir ordu bir anda bitiriverdi serptiklerimi. Bu durum çok hoşuma gitti. Karnımı doyurmam ikinci plana geçmişti artık. Bir parça ısırıyor, bir parça serpiyordum. Bir müddet sonra sofraya güvercinler de dahil olmuştu. Bu lezzeti tarif etmeme imkan yok, yavaş yavaş parçaları daha yakınıma serpmeye başladım, "mahlukdaş"larıma daha yakın olabileyim diye. Bir noktadan sonra, o kadar yakınlaştık ki, artık sanki kendilerinden biriymişim gibi, yemeklerini yemeye çalışırken ayaklarını ayaklarıma değdirerek geçiyorlar, ayağımın üzerinden atlıyorlar, bir kulaçtan daha yakınıma kadar gelebiliyorlardı. Muhteşem bir andı... Ama ne yaptıysam elimden yediremedim. "Vallahi bir şey yapmayacağım, gelin" dediysem de, korkularını yendiremedim.
 
Fazla uzatmadan tesbit ettiğim bir durumu da yazmak istiyorum. Kuşlar yemek yemeye çalışırlarken, serçeler, güvercinlerden çok daha aktiftiler. Güvercinler ağır hareket ediyor, daha yakınlarına doğru serpsem de, serçeler yine güvercinler için attıklarımı da yiyorlardı. Bir kaç kez üst üste denedim. Özellikle güvercinlere yedirmeye çalıştım, olabilecek en yakın yerlere attım, tam gagalarını uzatıp yiyecekler ki, bir serçe, yandan jet gibi araya girip alıyordu alacağını. Kaç sefer yemeklerini yakınlarından aldılarsa da, güvercinler hiç tepki göstermiyor, sanki bir sabır mesajı veriyorlardı. Sanki şöyle söylüyorlardı serçelere: "Görüyorsunuz ya, sapasağlam aranızda dolaşıyoruz, bu demek olur ki Rabbimiz bizi şimdiye kadar beslemiş, şimdiden sonrası için de nasibimiz kadar besleyecektir, onun için bizler sabrımızı, sükunetimizi, vekarımızı kaybetmeyiz." Serçelere hiç bir kızgınlık ifadesinde bulunmuyorlardı. Ben dahi serçelere kızmaya başladım ama güvercinler, hala, sanki biraz önce yemeklerini önlerinden alan bu serçeler değilmiş gibi davranıyordu. Nitekim, bir müddet sonra, bu işin benim irademle olmadığını anladım, sonuçta güvercinler de yiyorlardı...

Serçeleri kötülediğim anlamı çıkarılsın istemem. Kanun böyle olsa gerek. Bir de bir şeyi daha belirtmek isterim ki, bu yaptığım beni öyle mutlu etti, öyle mutlu etti ki, artık evden çıkarken sofra arkadaşlarımı da hesaba katacağım, inşallah.

Hürmetle Ellerinizden öperim.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]