Çok Sevgili Muhterem Sabri Babam cım ve gönül dostarım,

Tanrı'nın yarattığı iyi ve güzel olan her şeye aşık biri olarak; her şeye sevgiyle yaklaşmak sevmek ve sevgiyle koşmak hayat felsefem doğrultusunda;

İnsanların sadece ve sadece iyiliği için uğraşmak, yararlı olmak için çaba sarf etmek, onlara kötü davranmak bir yana düşüncesini bile aklımdan geçirmemek. Hayırlı işler yapıp, köprü gibi onlara yardım toplayıp ihtiyacı olana maddi-manevi ulaştırmaya çalışmak (bu arada gönüllü olarak bu tür bir yerde vakit buldukça çalışıyorum), sadece Allah rızası için sohbet edip, ellerini öpüp, yemek servisi yapıp onların azıcık hayır dualarını alıp, dünyanın en mutlu insanı olarak tüm yorgunluğumu unutuyorum. Geçenlerde yaşlılar haftası nedeniyle Ankara dışındaki bir güçsüzler evinde yemek servisi yaparken; su mu istersiniz yoksa meyve suyumu diye sorduğum konuşmada çok çok zorlanan bir teyze bana tek kelimeye cevap veremezken, yemeğini bitirip karnı doyunca kızım Allah razı olsun demesi , yine yaşlı bir amcanın gelip koluma girip hadi senle cennete gidelim demesi beni bitirdi o mutluluğumu kelimelerle anlatamam,

Bizi Allah'a yaklaştıracak insanlar tanımak, başta sizin sohbetlerinize katılmak, her gün Allah'ın emri masama oturduğum an ilk yaptığım şey sizin sitenizi harfi harfine okumak. Feyiz almak, çalışan biri olarak aman dinleneyim demeyip her dakikamı değerlendirmeye çalışıyor, hemen yararlı gördüğüm her yazıyı defterime yazıyor, İşimi de asla aksatmamaya çalışıyor büyük bir nezaketle oturuş kalkışımla konuşma davranışımla tüm inceliklere aklımın erdiğince, dikkat ederek büyük bir tevazu ve bu hayat felsefesiyle çalışmak ama çok çalışmak diyerek çalışıyorum. Gördüğüm çirkin şeyler karşısında kafamı önüme eğip görmemeye çalışıyor hatta onlara dua ediyorum ki Allah idraklerini arttırsın hem kendilerine hem çevreye verdikleri zarar azalsın diye. Sadece iyi niyetli olmayan insanlardan uzaklaşmaya çalışıyorum. Sevgili Babacım sizin beynimize kazınmış ve yaşantımızda uygulamaya çalıştığımız şeylerde biri olan merdiven metodunu uygulamaya çalışıyorum.

Tüm bunları yaparken, evimin her türlü işlerini, eşimi ve çocuğumu manevi duygularla hamur gibi yoğurarak onları azami derecede mutlu etmeliyim diyerek hizmet etmeye çalışıyorum,

Bunların yanı sıra işlerimi yaparken sürekli içimden tespih çekip dua ediyorum, namazımı kazaya bırakmamaya çalışırken (çalışan biri olarak kazaya kalanları hemen o gün akşamında kılmaya çalışıyorum), Kuran-ı kerimin mealini okumaya gayret ediyorum. İstediğim şeylerin olmaması durumunda isyan etmeyip, verdiği zaman nasıl şükür ediyorsak , şu an da şükür etmeliyim diyorum. Her işinde bir hayır olduğunu düşünüyor, ondan bir şey isteme terbiyesizliğini yaşamak istemiyorum. Çünkü; halimizi en iyi bilen odur.

Allah;

İmanımızı kurtarabilecek şekilde yaşamayı,

Amel defterimizin sağdan verilebilmesi için yapmamız gerekeni yapabilmeyi,

Herkesin hesabı görülünce, layık oldukları yere götürülürken güzel yere gidebilmeyi,

nasip etsin.

Bunları yazarken İnşallah kendimi övme terbiyesizliği olacak bir kelime kullanmamışımdır, amacım nasıl biri olmaya çalıştığımı söylemek. Yanlış bir şey yazmış isem affınıza sığınarak özür dilerim.

Allah'ım gölgenizi üzerimizden eksik etmesin sizden çok çok feyiz alalım. Sizin nasihatleriniz doğrultusunda ben böyle biri olmuşumdur. Allah bin kere razı olsun. Sizin her konferansınızda ya da sizden bir şeyler okuduğumda bir şeylerimi düzeltmem gerektiğini görüyorum. Size sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunarken ellerinizden öpüyor yapmamam gereken ya da neyi yaparsam daha iyi olur söylerseniz minettar olacağım. Son konferansta seni gören nasıl olur güzel yavrum deyişiniz inanın kulaklarımda bir ezan sesi güzelliğinde yankılanıyor. Gülüşünü beğendiğiniz kızınız.

Çiğdem abla ve tüm gönül dostlarının da günleri güzelliklerle geçsin herkesi saygıyla selamlıyor, Allah'a emanet olunuz diyorum.