Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Cvp: Vefa
Gönderen : Sabri Tandoğan
Tarih : 11/13/2006 8:11:13 PM


 


Sayın Hülya Hanım,


13.11.2006 tarihli mailinizi aldım.


Çok değerli yavrum, aradan uzun bir zaman da geçmedi ama bu birkaç gün bana yıl gibi geldi. Mailine tekrar kavuşunca ne kadar sevindim, anlatamam.


Yavrum, sen insanlık vazifeni yaptın, o ana kızı işe aldın. Onlar belhüm adal olduklarını ispat ettiler. Sakın üzülme, kapının önünden bir köpek havlayarak geçerse, bir eşek anırarak geçerse üzülür müsün, tabi hayır. Bu toplumumuzda insani değerlerin nasıl çürümekte olduğunu gösteren binlerce örnekten bir tanesi. Hazret-i İsa’nın çok güzel bir sözü var: “Yemeğin tadını getiren tuzdur, ama tuz tadını kaybederse ne olacak” buyuruyor. Biz ne yazık ki insanlarımıza iyi olan, güzel olan, temiz, asil, büyük ve yüce olan hiçbirşey veremiyoruz. Bir iki kanal hariç televizyonlarımız zehir saçıyorlar, alev saçıyorlar. Gazetelerimiz de bir iki yazarın dışında insanlara verilen nedir? Bunlar gözönüne alındığında olaya sükunetle, objektif olarak bakmalısın. Yıllardır ekilen zehirli tohumlar yeşeriyor, filiz veriyorlar. Bu gibi durumlarda bütün mesele gayet sakin, rahat, efendice davranıp, kendi yaptığımız hareketleri irdelemek olmalı. Hata ettik mi, kusur işledik mi, kalp kırdık mı, mesele burada. Başkalarının yaptığı olumsuzluklar için sadece hayır dua edeceğiz. Birileri gelecek gösterdiğimiz sevgiyi elinin tersiyle itecek, birileri gelecek yaptığımız hayırları, iyilikleri en çirkin, en kaba bir şekilde refüze edecek. Bunlar olacak yavrum. Bizler ahir zamanda yaşıyoruz. Bize düşen görev onlar için de hayır dua etmek


 


“Yıkanlar hatır-ı naşadımı şad olsun


Bana namurad olsun diyenler, bermurad olsun”


 


demek olacak. Ne vakte kadar, son nefesimizi verinceye kadar. Tabiata bakalım eşek arısı kovanını zehirle dolduruyor diye bal arısı görevini bırakıyor mu? Hayır. Dolaşıyor, geziyor, binlerce çiçeği ziyaret ediyor ve minicik bir damla bal alarak kovanına dönüyor. Çünkü o eşek arısı değil, bal arısı.


Bizler de elimizden geldiği kadar, gücümüz yettiği kadar iyinin, güzelin, yüce olanın takipçisiyiz ve hazreti insan olma yolunda emekliyen kimseleriz. Bize küsmek, darılmak, kırılmak, incinmek yasak. Bizim böyle bir lüksümüz yok. Biz sadece sevmeye ve hiçbir karşılık beklemeden Allah rızası için hizmet etmeye mecburuz. Madem ki son nefesimizde


 


“Sevginle gireceğim toprağa


Sevginle çıkacağım topraktan”


 


demek istiyoruz, madem ki


 


“Ben gelmedim dava için


Benim işim sevi işi


Dostun evi gönüllerdir


Gönüller yapmaya geldim”


 


diyerek son anımızı yaşamak istiyoruz, o halde yolumuza devam. Başkaları ne derse desin, ne yaparsa yapsın, biz hedefimizden şaşmayacağız.


En yakın zamanda görüşmek dileği ile selam, sevgi ve saygılar.


 


Sabri Tandoğan


 


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Vefa Yazan Hülya
Cvp: Vefa Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]