Saygıdeğer büyüğüm,

Sizinle geçirdiğimiz her an yeni şeyler öğreniyor, hayata bakış açımız çok yönlü gelişiyor. Bize daima yeni ufuklar açıyorsunuz. Sizin hayattaki en büyük isteğinizin insanlara yardım etmek, onlara faydalı olmak olduğunu biliyoruz. İnsanlara faydalı olayım diye öyle çırpınıyorsunuz ki Allah sizden razı olsun. Bugün bizi mutlu eden bir olayı değerli dostlarla paylaşmak istiyorum. Bir valinin eşi sizinle görüşmek istemiş, birlikte bir restorantta buluştuk. Hanımefendi yetişkin iki oğlunu da getirmişti. Onların iyi bir evlilik yapmaları için sizin görüşlerinize başvurdular. Hayatın içinden verdiğiniz örneklerle çok güzel bir sohbet ortamı oldu. Doğrusu ben o hanımefendiyi çok takdir ettim. Çocuklarını getirip sizinle tanıştırması, sizin fikirlerinizden istifade etmesi ne güzel bir olay. maalesef toplumumuzda gençler ve anne babaları arasında derin uçurumlar oluşmuş. Anne baba, çocuğuna iyiyi, güzeli, doğruyu öğretemiyor, aralarında bir dialog kurulamıyor. Kendi kültürünü çocuğuna aktaramıyor. Oysa kültür devamlılıktır. Nesilden nesile görenek halinde devam etmesi gerekir. Sizin gibi değerli bir büyüğümüz var çok şükür. Sayın Mehmet Doğramacı bir yazısında sizin için "Bir Muhabbet Çınarı" demişti. Acizane fakir de size "Kültür Çınarı" diyor. Neden çocuklarımız da sizden faydalanmasın? Sizi tanıyıp da sohbetlerinize çocuklarını getirmeyenleri belki haddim olmayarak kınıyorum. Ne olur siz de o mübarek hanımefendi gibi çocuklarınızın geleceği için endişe etseniz, çocuklarınız hayatı en doğru kaynaktan öğrense. Hayata daha emin adımlarla yürüyerek devam etse. O mübarek, mütevazı hanımefendi çocuklarınn geleceğini düşünerek anne olmanın gerektirdiği büyük sorumluluğun bilincinde olarak çocuklarını siz değerli büyüğümüze emanet etti. O sizin dedeniz artık, onunla sık sık görüşün diye de tembih etti. Allah ondan razı olsun. Çok nezih, temiz iki evlat yetiştirmiş. İnşallah bundan sonraki hayatlarının da da doğru adımlar atarak, doğru evlilikler yaparak yaşamalarını istiyor. Keşke her anne baba bu şekilde davranabilse. Daha şahsiyetli, daha kültürlü, kendine daha çok güvenen, fıtrat bozulmamış nesiller yetiştirebilsek.

O mübarek hanımefendinin ellerinden öpmek istedim. Allah tekrar görüşmeyi nasip etsin.

Efendim, ellerinizden öpüyor, size ve bütün gönül dostlarına selam, sevgi ve saygıların en içten gelenini sunuyorum.

F. Gül