Geçtiğimiz Cuma günü saat 15:30 dolaylarında hastanede ameliyata alındım. Çok önemli bir ameliyat değildi bu, fistür ameliyatıydı sadece. Küçük de olsa bana narkoz vereceğini söyledi doktor. Yani uyutarak ameliyat edecekti beni. Ameliyathaneye yeşil elbiselerle giderken farklı düşünceler geliyordu aklıma. İlk olarak “ameliyat masasından bir daha kalkamama” düşüncesi… Çoğunlukla bu gibi durumlarda ölüme yaklaştığını düşünür zahire itibar edip yanılan insan. Sonra otomatik olarak “ne kadar hazırlıklıyım” düşüncesi….. "Hazırlıklı olmak”?... Allah’ın rahmeti olmazsa hazırlıklı olan ne yapabilirdi ki? Ama biraz daha düşününce yapabileceklerimi de tam olarak yapmadığım gerçeği ile karşılaşıyorum… Bir suçluluk duygusu bürüyor içimi, dışımı, her tarafımı. Daha sonra da her zaman olduğu gibi, yapacak bir şey olmadığı için, geri dönüş olmadığı için “Allah’ım beni affet”ler… Son anda edilen tövbeler bana hep Firavun’u hatırlatıyor… Allah korusun!
Bu gün ameliyattan çıkmış ve nispeten iyileşmiş bir durumdayım. Bu bana ders olmalı. Bir daha yaşayacağım benzer bir olay, belki de hiç ummadığım bir olay beni sonuma ulaştırabilir. Allah, hayattayken çokça tövbe edenlerden eylesin.Gözlerimi, daha doğrusu kalbimi açsın. Öyle ya gören göz değil gönüldür…
Sayın büyüğüm başta size, sonra tüm gönül dostlarına saygı, sevgi ve selamlarımı sunuyorum. Allah yariniz ve yardımcınız olsun.