Sevgili Babacigim nasilsiniz,
Elhamdulillah bizim yogun tempomuz devam ediyor. Rabbim her anin degerini anlayabilmeyi ve yasayabilmeyi nasip etsin insaallah.
Dün kızlarımla beraber çöl safari yapmaya karar verdik. Bu çeşit turlar düzenleyen bir firmadan rezervasyon yaptırdık. Öğleden sonra gelip bizi evden aldılar. Çölün kumunda rahatlıkla yolculuk yapılabilecek jipler ile yola çıkılıyor. Bir saate yakın süren bir yolculuktan sonra şehirden epey uzakta kızıl kıpkızıl bir kum denizinin içinde bulduk kendimizi. Ana yoldan ayrıldıktan sonra aracımız kum tepelerinin arasında yol almaya başladı. Uçsuz bucaksız bir çöl manzarasında tepelerı tırmanmak inmek, zaman zaman önümüze kumdan kaleler gibi dikilen engelleri aşmak inanılmaz güzeldi. Ana yoldan epey ayrıldıktan sonra kızıl kum denizinin ortasında mola verildi. Hayatımızda ilk kez bu kadar yumuşak, temiz,katıksız ve kızıl bir kum denizi içindeydik. Erafta gözalabildiğine kum tepelerinden başka hiçbirşey görünmüyordu. Bu kum tepeleri her an rüzgarla yer değiştirebleceklerini anlatır şekilde tatlı kavisleri ve kaygan akıcı kumdan yapıları ile inanılmaz güzellikteydiler. Pek çok resim çektik ama o anda hisstettiklerimizi hiçbiri yansıtamayacaktır eminim. İlginç olan kum tepelerinin sırtında biraz bata çıka da olsa rahatça yürüyebildiğiniz halde yar şeklindeki yamaçlarında adımınızı değdirdiğiniz anda haraketlenip kaymaya başlıyorlar. Kızgın kumun üzerine oturup gökyüzündeki günese dalıp tefekkür etmek muhteşem... Ya gece yıldızlar ve ay ışığı ile nasıl olur acaba diye düşünüyorum.
Yolumuza devam ediyor, pek çok tepeler ve düzlükler aştıktan sonra konaklayacağımız kampa varıyoruz. Kampın girişinde develer beklıyor bizi. Yanlarına gidip o yaradılış mucizesi hayvanları inceliyoruz , resimlerini çekiyoruz. Daha önceden okuyarak edindiğim bilgileri ilk kez bu kadar yakından inceleyerek doğruluyorum. Rabbim develeri çöl hayatına uygun biçimde yaratırken onlara çok uzun kirpikler vermiş ki kum fırtınalarından gözlerini korusunlar diye. Şeffaf göz kapakları vermiş ki fırtına sırasında gözkapaklarını kapasalar da önlerini görebilsinler diye. Dizlerinde bacaklarının arka kısımlarında kalın mı kalın deri tabakaları vermiş ki kızgın kuma oturduklarında derileri bu sıcağı hissetmesin diye. Ya su deposu ve yiyecek deposu hörgüçlerine ne demeli. En yumuşak ve kaygan kumda bile batmayacak tarzda yaratılmış ayak tabanları, o koskoca ağır gövdeyi rahatlıkla tasıyabilen upuzun incecik bacakları kendilerine nasıl da yorulmadan uzun süre yol alabilmeyi sağlıyor... Dedim ya tam bir yaradılış mucizesi... Sonunda biz de deveye binip bir iki kısa tur atarak çölü bir de devenin sırtından seyredebilme şansımızı yakalıyoruz.
Ya günbatımındaki eşsiz görüntü... Kıpkızıla boyanmış bulutlar ve de arasından süzülen sarı-gri güneş ışık hüzmelerinin kum tepelerine bıçak gibi saplandığı inanılmaz manzara....Bu duygular ile bir köşeye hazırlanmış mescitte kılınan akşam namazı....Sonrasında ikram edilen hurma , çay ve arap kahvesi...
Bu güzelliklerin üzerine özenle hazırlanmış yiyecekler oldukça lezzetliydi.. Yer sofralarında iştahla yemeklerimizi yerken akşam saatlerinde bu kampa toplanan yaklaşık üçyüz kişi yi seyre daldım. Dünyanın her yerinden kalkıp gelmiş çeşit çeşit insanlar. Hepsi biraz yorgun ama mutlu sohbet ederken, bir taraftan da etrafta kurulmuş çadırlarda Arap kültürünü yansıtan giyisi, kına, hediyelık eşya gibi aktiviteleri ziyaret ederek içinde bulundukları ortamı daha yakından tanımaya çalışıyorlardı... Evet hiçbiri birbirine benzemeyen farklı hisseden, farklı düşünen, farklı yaşayan ama bir arada mutlulukla etrafına gülümseyen insanlar..
Ya gece, o ayrı bir güzeldi. Çöl gecesinde parlayan yıldızlarda kayboldugumda hissettiklerime gelince sadece elhamdülillah diyorum... Rabbim, bütün nimetlerine elhamdülillah...
Ve dedim ki: "Rabbim bağışla ve merhamet et, Sen merhamet edenlerin en hayırlısısın." (Müminun Suresi, 118)
Ya Rabbi! Unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Ya Rabbi! Bize, bizdekilerden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ya Rabbi! Gücümüzün yetmeyeceği yükü bize yükleme bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge. Sen bizim Mevlamızsın bize yardım et.
Amin
Sevgi ve saygı ile ellerinizden öpüyorum..
Kızınız
Özden