Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Çiğdem Seçkin Gürel Hanım'dan aldığımız sunum
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 5/7/2010 2:09:41 PM


 


Muhterem Büyüğümüz ve Çok Değerli Gönül Dostlarımız,


 


Hayırlar, bereketler, sağlık ve esenlikler içinde olmanız dileği ve güzel bir Cuma gününde sizleri selamlıyor olmanın güzelliğiyle Merhaba.


 


Değerli dostlar, bugün yine müsaaadelerinizle Sayın Büyüğümüzün artık birçok bölümünü paylaşmış bulunduğumuz gazete yazılarından bir önceki bölümün devamı ile bir şiirimizi paylaşmak istedik.


 


Çalışmalarınızda kolaylıklar, bütün sevdiklerinizle birlikte hayırlı günler dileğiyle efendim...


 


 


AŞKIN GÜZELLİĞİYLE...


 


Yıllardır sevdiğim mutlak,


Vakit gelip yollarına koyulacağım


Ve usulca bir masal alemine dalarak


Bir daha uyanmadan uyuyacağım


 


Zaman akıp gitti.. silindi fâni olan


Sen... bir eşi daha bulunmayan sevgili


Yalnız, yalnız sen varsın artık


Bütün bir zamandan kalan...


 


Bulutlar ardında saklı güneş misali,


Gizlisin sonsuzluğunca aşkın


Gel!.. dediğin an her şeyi bırakarak


Sana doğru bedensiz koşacağım...


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


(30.4.2010)


 


 


Gönül Kazanmak (2)


Kandilin resmi ışık vermez, kandilin kendi olmak lazımdır. Güzel sözler, petekten damla damla sızan bala benzerler; ferahlık ve lezzet verirler. Söz gümüşse sükut altındır. Peygamberimiz, “Ya hayır söyle yahut sus” buyuruyor. Ya sükut etmeli, ya da sükuttan daha güzel söz söylemelidir. Tevhide boyun eğen kimsede senlik benlik kalmaz. Senlik benlik gidince rezillik de gider. Nefis zindanından çık, gönül sarayına sultan ol. Ne duruyorsun, elinden tutan mı var? Bugüne kadar hayattan, insanlardan, toplumdan hep şikayet ettin. Peki, eline ne geçti? Neyi değiştirdin? Biraz da kendimizi değiştirsek. Fani olanı baki olana versek. Okuduklarımızı, öğrendiklerimizi günlük hayatımızda uygulasak. Bir tek güzel hareket, bin güzel sözden hayırlıdır. Unutmayalım ki, şikayet etmek, mütemadiyen şikayet etmek, nefsin tekme atmasından başka nedir? Hak söze karşı incinmek, şekavet alametinden başka nedir? Aşk Kabe’sinin zemzemi göz yaşıdır. Ayağına batan dikeni, akrebin iğnesi ile çıkarmaya çalışma. Allah’ı tam bilen her şeyi O’ndan bilir. Ömrün bereketi güzel ameldedir. Kalbin devası kazaya rıza göstermektedir.


Fakir ile oturup kalkanın, Rabbine karşı şükrü çok olur. Haya öyle bir perdedir ki ayıpları örter. Eğrinin doğrusu, doğrunun eğrisi yine eğridir. Olduğun gibi görünmeye çalış. “Önce inandım, de, sonra dosdoğru ol.” Kanaat öyle zenginliktir ki, hırsız çalamaz, düşmanı da bulunmaz. İyilik ve hayrı sonraya bırakma, yarına çıkacağına dair elinde senet mi var? Bir güzel işi yapmak için en müsait zaman, içinde bulunulan andır. “Dem bu demdir, dem bu demdir, dem bu dem…” Gül açmadan renk alamaz. Amelsiz ilim gönül yüküdür. Ağırlık verir. Sözü ile değil, fiili ile öğüt verene uy. Allah’a gerçekten teslim olanı herkes sever, sayar, beğenir. Kişinin helaki kendini beğenmesindedir. Edebin başı, haddini bilmektir. İstersen bilme. Gün gelir adamın haddini bildiriverirler, burnunu sürtüverirler. Sözü yumuşak, dili tatlı olanı herkes sever. Sükut derdinden ölmek, söylemek derdinden ölmekten hayırlıdır. Sabır, hilesi olmayanın hilesidir. Aklı ile geçinen hiçbir beldede garip olmaz. Dünya ve ahiret hayırları sabırda gizlenmiştir. İnsanın en büyük hazinesi sabrıdır. Arif odur ki  hiçbir şey onu Allah’tan alıkoyamaz.


Bu âlemde gelip geçici bir yolcu, bir garip misafiriz. Unutmayalım.


 


 


SABRİ TANDOĞAN

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]