Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Hayata karşı tavır
Gönderen : Özden Çiçek
Tarih : 11/16/2006 7:13:35 PM


Efendim,
Sizlerden birkac gundur ayri kaldim. Aslinda ayri kalmadim sayilir ben sizlerin yazilarini hep okudum, kendimi sizlere yakin hissettim de yazamadim sadece. Son zamanda gonul dostlari kervanina yeni katilimlar oluyor goruyorum ve de cok faydalaniyorum. Rabbim hepinizden razi olsun. Hepinizin gunleri insirah ile aydinlansin insallah. Bu arada gonul dostlari arasindan bana ulasanlar, yazanlar oluyor ki buna da ayrica cok mutlu oluyorum. Kendimi kocaman gittikce genisleyen bir ailenin uyesi olarak hissediyorum. Ne muhtesem degil mi, sevgi, yasam sevinci, mutluluk ve iman ile dopdolu kocaman bir aile…

Efendim bu gun sizinle cok cok onemli gordugum bir konuyu paylasmak istedim. Son gunlerde daha da cok dikkatimi cekiyor ki insanlarin mutsuzluklari, sorunlari ve uzuntuleri altinda, hep olaylara bakis acilari ve getirdikleri yorumlar yatiyor. Hayat tabi ki sizin de dediginiz gibi gulluk gulustanlik degil. Bizim bir yaradilis sebebimiz var. Siddetli bir dunya imtahani ile karsi karsiyayiz. Bir iki gun yolunda giden isler bakiyorsunuz bir anda sarpa sariveriyor. Can ciger oldugunuz kisiler sizi incitebiliyor. Hatta hic beklemediginiz sekilde yalan soylendigine , maalesef giybet edildigine sahit olabiliyorsunuz. Maddi ya da manevi her an bir terslik bizi bulabiliyor. Ancak unutmamamiz gereken birsey var ki her turlu iyilik ya da kotuluk bir sebep uzerine veriliyor. Rabbimin adeleti her an kendini gosteriyor. Ben bunu haketmedim diye hayiflanmak yerine teslimiyet icinde sebebini dusunup en kisa zamanda meselenin hal yolunu arastirmak, gucumuz yetmedigi yerde de Rabbimize dualar ile siginmak yapilabilecek yegane sey.

Diken ve cali dolu araziyi gul bahcesine cevirmenin bir tek yolu var guzel dusunmek , guzel dusunce guzel hissediyor, guzel davraniyor , guzel yasiyorsunuz. (Cali ve diken dolu bir arazi deyince aklima geldi. Orta okulda edebiyat kitabimizda bir hikaye vardi belki hatirlarsiniz ‘karanfiiler ve dometes suyu’ defalarca okumama ragmen her okuyusumda icim titremistir . Bir adamin olumsuz sartlarala mucadelesini anlatir kisaca. Hala kelimesi kelimesine hatirlarim. Onu da yollarim size nasip olursa)

Simdi bazi arkadaslar diyor ki peki filanca bana boyle bir kotuluk yada haksizlik yapti neden, ben nasil karsilik verecegim yada nasil karsilik vermeyeyim? Birakalim basklarinin ne yaptigini . Onlar kendi davranislarindan sorumlular biz de bizimkilerden. Onlar yanlis yapti diye yanlisin ortagi olmak da en az yanlis yapmak kadar tehlikeli degil .mi? Incindigimizi belirttikten sonra yuzumuzu guzele ve dogruya cevirelim hizla. Orada takilip kalmak, olayi onumuze gelene anlatmak, geceleri yatagimizda dusunup senaryolar uretmek, yorumlar yapmak bize hicbir fayda saglamaz. Biz olabildigince yalin, duz, acik, net bir sekilde sevgi dolu yasiyalim ve gosterelim ki biz buyuz. Eger anlayabilirlerse affedilirler. Yoksa zaten dusunmeye bile degmez. Af kapimiz hep acik, sevgi har yanimizi sarmis dik bir durusla duralim yeter.
Insanlarin yaptiklarina uzulerek , hayiflanarak harcadigimiz zamani kendimizi gelistirmeye, dogru ve guzel davranislari gelistirmeye harcasak daha dogru olur degil mi. ?
Biz dostlarimizi Allah dostlarindan secmeliyiz diyoruz .. Ancak gunluk yasamda ister istemek pekcok degisik dusunceye , ahlaka sahip insanla birlikte oluyor , hayatin belli anlarini paylasiyoruz. Onlar da eger bir hak dostunun nasil olmasi gerektigini gormezlerse nasil bilecekler hakikati. Biz durusumuz , sevgimiz ve dogrulugumuzla ornek olmali kapimizi herkese acik oldugunu gosterebilmeliyiz ki nasiplenenler cogalabilsin degil mi?

Burda Hintlilerden bir hikaye dinlemistim; bir gun cok perisan ve ihtiyar bir kadin Buda nin karsisina cikar “ Ey efendim benim kocam oldu, hayatta kimsem yok cok perisanim, acizim, magdurum, tek basina yasamam , hayatimi surdurmem imkansiz. Kocami yeniden hayata dondururmusun” Buda cevap verir “ Peki ancak bir sartla sana bir tepsi veriyorum, bu tepsi ile ev ev dolasacaksin. Kendisine bu gune kadar hicbir felaket ugramamis her haneden bir pirinc tanesi alip koyacaksin. Ne zamanki tepsi dolarsa bana gel kocani geri vereyim sana” Kadin tepsi ile ayrirlir. Ev ev dolasmaya baslar. Fakat kendisine musibet ugramayan tek bir ev bile bulamaz. Kimine hastalik, kimine maddi darlik, kimine olum, kimine evlat acisi …. Hepsine bir felaket ugramistir. Birkac hafta sonra tepsisi bombos Buda nin huzuruna girer “Ey efendim sartini yerine getiremedim. Zira her ugradigim evde mutlaka bir musibet vardi Felakete maruz kalmayan kimse bulamadim.” Der . Bunun uzerine Buda’ Ey evlat canla basla arzu ettigin saadeti bu dunyada bulabilmek asla mumkun degildir onun icin evine don ve hayatin zorluklarina karsi sabir ve metanetli ol. Hayatini kendin cicek bahcesine cevirebilirsin ancak.” Der.

Evet basimiza her ne gelirse gelsin yalniz biz degiliz. Bir bakalim etrafimiza insanlar daha kotusu de sayilabilecek ne dertlere dusmusler. Eger hicbirseyin sebepsiz olmadigini bilirsek, Allah’in bize verdigi musibetelerin de tekamul merdiveninde bir basamak oldugunu farkebilirsek, olaylarin arkasindaki sirlari yakalayabiliriz. Onlara araci olanlari suclayacak yerde, kendimizi duzelterek , Rabbime de siginarak merdivenlerden agir agir cikmaya devam ederiz.

Yine bir cin felsefesi var ki bu duruma cok uygun bence “Basinin uzerinde felaket kuslarinin ucmasina engel olamazsin ama saclarinin arasina yuva yapmalarini onleyebilirsin” diyorlar.
Hisleriyle dusunenler devamli aci cekecekler ,aklini kullanarak yasiyanlar her turlu musibete gulumsiyerek bakabilecekler, ancak iman sahibi olanlar devamli bir huzur icinde bulunabileceklerdir. Hayati butun olumsuzluklarina karsi sevebilmek basarinin anahtari iste. Zira basinda ucan izdirap kuslarina saclari arasinda yuva yaptirmama kudretini insana bu iman ve Allah sevgisi verecktir. Insanin yaradilisinda hayata bir baglilik var. Yoksa etrafimizda hergun gordugumuz, herseyi kendine dert edinen , en ufak meselede kadere isyan eden insanin yasiyabilmesi mumkun olabilirmiydi? Fakat asil olan ‘yasamak’ degil… Bitkiler ve hayvanlar da yasiyor. ‘Insan gibi yasamak’ asil mesele bu…. Bunun icin ise sadece kendi basinda uzan istirap kuslari ile degil, baskalarinin baslarinda yuva yapmaya calisan istirap kuslari ile de mucadele etmek, onlara yasayarak uygulayarak ornek teskil etmek, ihtiyaci olana elimizi uzatabilmek.. Iste ibadetlerin en guzeli ! Insana hizmet edebilmek….. Boylece yasamanin manasini da daha iyi kavramis oluruz Allah’in izniyle …

Rabbim hepimize bu dunyada ve obur dunyada iyilikler nasib etsin insaallah. Amin!

Saygi ve hurmet ile ellerinizden opuyorum.





Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubai
www.ozdencicek.com


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

Hayata karşı tavır Yazan Özden Çiçek
Cvp: Hayata karşı tavır Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]