Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın "Kardan Adam"dan aldığımız sunum
Gönderen : "Kardan Adam"
Tarih : 5/28/2010 4:10:46 PM


 


Sevgili Üstâdım Sabri Bey ve Sevgideğer Dostlar,


 


Bugün 28 Mayıs Cuma! Dün 27 Mayıs idi.. Yarın 29 Mayıs! 29 Mayıs gelince, Fatih Sultanı, Akşeyhi ve fetih ordusunu hatırlıyoruz ve her hatırlayışta kendimize geliyoruz.. 27 Mayıslarda ise kendimiz olmanın darağacı ile cezalandırıldığı günleri hatırlıyoruz! Bu güzel meclis derin siyasi analizlerin yapılacağı bir meclis değil elbette! Bize bu güzel mecliste lâzım olan meselelerin özü, ruhu... Bu bahsi, o öze, o ruha temas etmek maksadıyla açtık.. Dün, gün ortasında,, 27 Mayıs kahpeliğini işleyen subaylardan birini, televizyonda bir programa katılmış ve kahpeliğin müdafasını yapıyor görünce dona kaldım! Kardan adam olduğum için bu sık sık oluyor.. Dona kalıyorum! :) Bu müfsit adam, utanç içinde yerin yedi kat dibinde gizlenmesi gerekirken; âhir ömründe artistik pozlar sergileyerek televizyonda şov yapıyordu... Ulubatlı Hasan mezardan kalkıp bir televizyon programına katılsaydı, bu benim için daha az şaşırtıcı olurdu!! Anlayamadım! Kavrayamadım! Algılayamadım!! Bu nasıl bir şey??!! Bu nasıl bir şey!!! Geçen 50 yıl içinde bu kahpeler yargılanamadılar diye beraat mı ettiler?! Birileri bunları aklayıp pakladı da cennetlik mi oldular?!! Bu kepaze adam dahil bir grup müzelik kepâze melanetlerinin yıldönümünde bir anıta çelenk koyarak, kahpeliklerinin arkasında durduklarını dünyaya da îlan etmişler!! Hayret ki hayret!! Evlerinde oturmak yerine, âhir ömürlerinde onları bu gövde gösterisine iten hangi şeytanî saik?! Benimki de soru?! Adamların rahmani hiçbir tarafları kalmamış ki şeytani saik ayırımına ihtiyaç olsun! Baştan ayağa şeytanlaşmışlar!! Bu gövde gösterisine, bu şova tanık olunca, Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atan pilotlardan biriyle yapılmış röportajı hatırladım.. Pilot bu röportajı seksenli yaşlarda vermiş.. Kendisine, yüzbinlerce insanı bir anda öldüren bombayı şehrin üstüne bırakmasıyla ilgili duyguları soruluyor... O emri yerine getirmekten dolayı hiç pişmanlık duyup duymadığı soruluyor... Cevap işte o bildik meydan okuma... Meğer hiç pişmanlık duymaMIŞMIŞ.. Bu onun göreviyMİŞ! MIŞ, MİŞ, MUŞ!! Onlar bizi okumazlar, okusalar da anlamazlar ama onlara çok kötü bir haberimiz VAR! Bakara Sûresi 15. âyette Rabbimiz onlarla İSTİHZÂ ettiğini buyuruyor... Ben etmiyorum; siz etmiyorsunuz; ALLAH istihzâ ediyor!! YARADAN yarattığı ile istihzâ ediyorsa, bunun nasıl bir lânet ve nasıl bir kaybediş ve kayboluş olduğunu hangi akıl idrâk edebilir?! Mâdemki idrâkten âciziz, 27 Mayıslarda bizler de bu melunlara karşı en MÜSTEHZÎ pozlarımızı takınalım!!


 


En kalbî selam ve saygılarımla,


 


Kardan Adam

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]