Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Özden Hanım’dan aldığımız sunum-1
Gönderen : Özden
Tarih : 5/30/2010 3:13:38 PM


 


Sevgili Büyüğüm,


 


Güzel bulduğum bir yazıyı daha sizlerle paylaşmak istedim.


 


Hürmet, sevgi ve dua ile


...


 


 


 


“Veren el alan elden üstündür, sadaka ömrü uzatır,


belalara karşı kurban keserek kurtulmak, büyük bir beladan kurtulmak için veya


kurtulduktan sonra kurban kesmek.”


 


 Bunların hepsi, ayet ve hadislerin, tarih süzgecinden geçerken bizde


bıraktığı alışkanlıklardır. İslam mayası ile mayalanan medeniyetimiz “paylaşmayı”


bir yaşam biçimi haline getirdi.


 


Yaşadığımız yüzyıl batı medeniyetinin “bencil” yaklaşımının


hakim olduğu bir dönemdir. Paylaşmayı değil, biriktirmeyi


tavsiye eden bir medeniyet. Ne kadar çok biriktirirsen o kadar çok mutlu


olacağını empoze eden bir medeniyet. Elindeki imkanlarla başkalarını da mutlu


etmek yerine, sürekli daha yenisi alarak tüketmeyi reklam eden


bir medeniyet.   


 


* * * * * * *


 


Social Psychological and Personality Science dergisinden, Kurt Gray’ın


yaptığı bir araştırma sonucunu okuyunca, tebessüm ettim sadece. Bizim


medeniyetimiz ve kültürümüz içerisinde malum olanın, bir


araştırmacı tarafından ispat edilmiş olduğunu görmenin


tebessümü oluştu yüzümde.


 


Yaşadığımız dünya çeşitli tehlikeleri ve zorlukları içinde barındırıyor.


Böylesi bir dünyayla baş edebilmek için direnç, sabır ve


irade sahibi olmak gibi kişilik özellikleri çok önem kazanıyor. Bu


özelliklere sahip bir çocuk yetiştirmeyi kim istemez ki?


 


 Harvard Üniversitesi’nde yeni yapılan bir araştırma “ahlaki


davranışların” bu özellikleri kazandırdığını ortaya koyuyor.


 


Social Psychological and Personality Science Dergisi’nde yayınlanan


araştırmaya göre bir kişinin bir başkasına iyilik yapması,


hatta kendini bir başkasına yardım ederken hayal etmesi; 


kişiyi zorluklara karşı daha dayanıklı kılıyor ve fiziki


açıdan kişiyi daha güçlü hale getiriyor.


 


Gray araştırmasında iki deney planlamış. İlk deneyde katılımcılara bir dolar


verilmiş ve bu parayı ya kendilerine saklayabilecekleri ya da bir hayır


kurumuna bağışlayabilecekleri söylenmiş. Ondan sonra bu kişilerin 5 librelik


(yaklaşık 2,5 kilo) bir ağırlığı tutabildikleri kadar uzun süre tutmaları


istenmiş. Kendilerine verilen parayı bir hayır kurumuna bağışlamayı tercih


edenler bu ağırlığı ortalamadan 10 sn. daha uzun süre tutabilmişler.


 


Diğer deney ise hayal etmeye dayalı olarak planlanmış. Bu deneyde katılımcılara


kendileriyle ilgili hayali bir hikaye yazmaları istenmiş. Bu hikayede


kendilerini ya bir başkasına yardım ederken, ya zarar verirken ya da herhangi


bir etkide bulunmazken düşünmeleri istenmiş. Önceki deneyde olduğu gibi,


kendilerini bir başkasına yardım ederken hayal edenlerin güce ve dayanıklılığa


dayalı eylemlerde diğerlerine oranla daha başarılı oldukları bulunmuş.


 


Araştırmayı gerçekleştiren Kurt Gray, bunu ahlaki anlamda “kendini


gerçekleştiren kehanet” olarak isimlendiriyor. Yani kişi iyilik yaptığını


düşünür ve kendini öyle hayal ederse kendisini daha güçlü olarak algılamaya


başlıyor.


 


Diyetten, depresyona kadar pek çok sorunun üstesinden gelmede bunun etkili bir


yol olabileceğini söyleyen Gray: “Belki de işe gittiğinizde, dayanılmaz bir


yiyeceğe karşı koymanın en iyi yolu o sabah bir başkasına sadaka


vermektir” diyor.


 


Bu yöntemin anksiyete ve depresyon için de önerilebileceğini belirten Kurt


Gray: “Başkalarına yardım etmek kendi yaşamının kontrolünü yeniden ele


almanın en iyi yolu olabilir” diyerek depresyon ve anksiyetenin tedavisine


ilişkin çarpıcı bir açılım getiriyor.


 


* * * * * * *


 


“Veren el, alan elden üstündür” diyen bir Peygamberin ümmetiyiz. Aldıkça,


biriktirdikçe değil, verdikçe, paylaştıkça daha çok mutlu olacağımızı yıllar


önce müjdelemiş.


 


İmkanı olanlar, belalardan korunmak için, Kurban bayramı dışında da, “korunma


kurbanı” kesebilirler. Sigorta primleri ödendiği halde, özel sigorta


yaptırmak gibi bir şey yapmış olurlar.


 


Mutlu olmak için mutlu edin.


 


Sevilmek için sevin.


 


Daha çok kazanmak için kazandıklarınızdan verin.


 


Tüm bunlar, sizi manevi olarak güçlendirecektir.


 


Manevi gücün maddi güçten üstün olduğu anlamayan batı, maddi gücüne rağmen


manevi çöküntü yaşıyor.


 


Morali bozuk (manevi olarak çökmüş) bir futbolcu, kaslarına / antrenmanlarına


rağmen iyi oynayamaz.


 


Kaslarınızdaki güce değil, kalbinizdeki güce güvenin.


 


Kalbinizi almak / biriktirmek değil, vermek / paylaşmak


güçlendirir.


 


Veren elin bağlı olduğu kalp, biriktiren elin sahip olduğu kalpten daha


güçlüdür.


 


Kalbinizi ve ruhunuzu güçlendirin.


 


 


 


Sait ÇAMLICA


 


Eğitimci – Yazar


...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]