Sayın “Dertli”,

6.6.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, acaba annenle dialog kuramamanın hakiki sebeplerini araştırdın mı? Para meselesi diyorsun. Acaba annenin istediği nedir? Senin düşündüğün nedir? Bu konuda hiçbir ipucu vermiyorsun. Ev nasıl idare ediliyor, evin masrafları nasıl karşılanıyor, bu konuda yine hiçbir fikir vermiyorsun. Acaba annen senin de evin masraflarına iştirak etmeni mi istiyor, yine hiçbir fikir yok. Annem benim gitmemi istiyor diyorsun. Acaba biraz haksızlık mı ediyorsun? Türkiye’de yüzde doksan dokuz anne kızının yuva kurmasını ister. Torununu sevmek ister. Bunu farklı anlamamak lazım. Sonra Türkiye’de ikinci bir yanlış da “çağım geçti anlaşı”dır. Bu çok çirkin, çok yanlış, aptalca bir düşünce tarzı. Hiçbir zaman bir insanın çağı geçmez. Şimdi bana öyle geliyor ki evin içindeki devamlı huzursuzluğu yaratan acaba biraz da sen olmayasın? Böyle hırçın, asabi davranışlarla bir yere varılmaz. Önemli olan herkese karşı, bütün insanlara karşı sevgi dolu, saygı dolu, incelik dolu, zarafet dolu davranabilmektir.

Değerli yavrum, eğer huzuru, mutluluğu bulmak istiyorsan bana birtakım şifrelerle değil daha objektif, daha açıklayıcı davranışlarla bilgi ver. Eğer annen bir parça da olsa haklıysa onun duasını almadan hayatta hiçbir zaman mutlu olman mümkün değildir. Lütfen bu asi tavırlardan uzaklaş. Sevgi dolu, saygı dolu, edep, zarafet ve incelik dolu, cıvıl cıvıl, pırıl pırıl bir kimse ol. Göreceksin ki o zaman bütün kapılar açılacak. O zaman hayattaki bütün istediklerine kavuşacaksın. Benim söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :