Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın İlknur Hanım’dan aldığımız sunum
Gönderen : İlknur
Tarih : 6/9/2010 9:31:25 AM


 


İyi akşamlar Sabri amcacım;


Akşam eve geldikten sonra Alper'le camın önündeki fiskos masada çay eşliğinde kahvaltılık birşeyler yedikten sonra oturup sohbet ediyorduk. Bir ara açık olan pencereden dışarıya baktım; İstanbul'da gün boyunca yağan yağmurla birlikte sanki etraf aydınlanmış, bahçeyi çok hoş bir toprak kokusu sarmış, bahçedeki tüm ağaçlar daha bir yeşillenmiş, çiçekler daha bir canlanmış gibi geldi bana; sonra bahçedeki dut ağacının altındaki yaşlı teyzeyi farkettim. Dolaşıyordu ağacın çevresinde. Sırtı iki büklüm olmuş, 80'li yaşlarda ancak dinç görünüyordu! Yürüyordu yavaş yavaş, herhalde bahçede yürüyüş yapacak hareket olsun diye geçirdim içimden. Sonra Alper'le konuşmaya devam ettik. Bir süre sonra Alper bana dedi ki, o teyzeyi bana işaret ederek; "İlknur, baksana teyzeye, çok eskiden bu teyze dış kapının önündeki karları da süpürürdü çok kar yağdığı zaman; kaç yaşında ama bak hala birşeyler yapmaya çalışıyor, nekadar güzel birşey yapıyor" dedi. Kafamı çevirip baktığımda, o yaşlı teyze eline kapıcının, bahçede duran çöp tenekesinin kenarına koyduğu kocaman süpürgeyle kocaman faraş gibi bir şeyi almış, dut ağacından yerlere dökülen bir sürü dutları süpürüyor, insanlar oradan geçerken basıp da ezmesin dutları diye! Duygulandım görünce; yere bir sürü dut dökülmüş, tam da insanların bahçenin içinden yürüdüğü yola... Bir süre Alper'le seyrettik yaşlı teyzeyi; süpürdü tüm dutları, hepsini ortada topladı ve büyük faraşın içine koydu kocaman süpürgeyle. Öyle dikkatle, öyle özenle yapıyordu ki kocaman dut ağacının altındaki yürüme yoluna dağılmış dutların dağınık görüntüsü gitti bir anda ve tertemiz bir görüntüye büründü o dağınık görüntünün oluşturduğu yol.


Teyzenin yaptığı harekete çok duygulandığımdan biraz daha seyretmemek için yerimden kalktım, gözlerim yaşarmasın diye ve çayları koymak için mutfağa gittim, çayları koyup geri geldiğimde Alper teyzeyi seyretmeye devam ediyordu, kafasını bana çevirdiğinde gözlerinin dolu dolu olduğunu farkettim! Ne oldu diye sormama fırsat vermeden bana dedi ki "Teyze için dua ettim İlknur, çok duygulandım" dedi yaşlanmış gözlerini silerken; ben gözlerim yaşarmasın diye yerimden kalkmıştım oysa ama engel olamadım yine de geri gelip de Alper'in gözlerini görünce doldu benimkiler de. O an düşündüm ve kendi kendime dedim ki "İlknur sen istediğin kadar kaç, ama görüyorsun ya yine olacak olan oluyor, hiçbir şey senin elinde değil işte". İnşallah Allah bizlere de o teyze gibi güzel ve hayırlı hareketler sergilemeyi nasip etsin ömrümüz boyunca.


Çok güzel bir akşam geçirmenizi diliyor, içimdeki tüm sevgi ve saygıyla ellerinizden ve yumuşacık yanaklarınızdan çok çok öpüyorum Sabri amca. Sizi çok özledim.

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]