Sayın büyüğüm, saygıyla ellerinizden öpüyorum.

Uzun zamandır kıymetli şahsınızı tanıyorum, bu süre boyunca gerek sohbetlerinizde olsun, gerek kitaplarınızda olsun ve gerekse değerli site mensuplerına yazdığınız yazılarda olsun, hep hayatın muhteşem güzelliklerle dolu olduğunu söylersiniz. Başından beri, insanlara şifa olan ağzınızdan çıktığı için buna inandım, ama samimi olmak gerekirse ilmen inanmaktan öteye gidemedim, yani yaşayarak şahit olmadım. Son 6-7 aydır, farklı zamanlarda olmak üzere yaşadığım çok güzel anlar oldu, fakat sayılacak kadar az, bir elin parmakları kadar belki. Ama ne anlar… En güzel olanı askerliğimi yaptığım zamanlardaydı, mübalağa etmiyorum, 10dakika boyunca kalbim ürpermekten geri durmadı, olaylar öyle bir şekilde dizilmişti ki.... Bütün dünyanın servetlerine değişmeyeceğim, yemin ederim ki değişmeyeceğim bir şey yaşıyordum 10dk lık zaman dilimi içinde, tarifi mümkün değil…

Bu olayın üzerinden uzun zaman geçti, çoktandır benzer bir durum yaşamamıştım ve muhtaç olduğumu, susadığımı hissettim. Beni hayata bağlayan şeyler oldu adeta bu durumlar. Keşke dedim, bu anları daha sık yaşasam. Sonra şuna kanaat getirdim ki bu tür anların azlığı hayata karşı direncimi azaltacak, belki de yaşanmaz hale getirecek hayatı benim için. İnşallah dedim bu tür anları çok sık yaşarım…

Allah’a hamd ederim. Nispeten sıklaştı bu güzel anlar. Nasip olursa paylaşırım. Sayın büyüğüm, kendi tabirimle; hayatın yaşanmaz olması ile muhteşem güzelliklerle dolu olması arasındaki geçişi yaşıyorum galiba. İnşallah öyledir… Acaba sizin intibah diye tabir ettiğiniz durum bu mu?

Ellerinizden öper, herkese selam ederim.


S . Melih

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :