Çok sevdiğim Büyüğüm,
Değerli Gönül Dostları,
Müsaadenizle,
Bugün kütüphaneden saat 22:00 gibi çıkıp eve gitmek üzere otobüse bindim. Önümde yaklaşık bir saatlik bir yol var, azımsanacak bir zaman dilimi değil. Hani dersiniz ya, zamana saygılı olursak her işimizi sıkıştırmadan, sağlıklı bir şekilde yapabiliriz. Ben de her otobüse bindiğimde oradaki zamanı da değerlendirmeye çalışırım. Önlerde bir yere oturmuştum. Telefonumu çıkarıp önce internetten biraz yazı okudum. Sonra biraz midem bulandı, -bende hep böyle olur, sürdüremem- okumayı bırakıp kulaklığımı çıkardıktan sonra bir radyo kanalını açtım. Kulaklığımın sesini en yakınımdakinin rahatsız olmayacağı seviyeye getirdikten sonra zihnimi dinlendirerek yolculuğa devam ettim.
Fazla uzatmayayım, bir ara Rahmetli Barış Manço’nun bir şarkısı çalıyordu. Meşhur, Buyurun Dostlar Buyurun, Halil İbrahim Sofrasına... Bu şarkıyı çok önceden biliyordum, yalnız şarkının bir yerinde söylenen sözlerin yeni farkına varıyordum. Çok ilgimi çekti, hoşuma gitti. Hemen hafızama aldım. Ve müsaadenizle sizinle de paylaşıyorum:
Sapa kulba kapağa itibar etme dostum
İçi boş tencerenin bu sofrada yeri yok
Para pula ihtişama aldanıp kanma dostum
İçi boş insanların bu dünyada yeri yok
Hürmetle Ellerinizden öper, Değerli Gönül Dostlarına selamlarımı sunarım.