Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : İnişler Çıkışlar
Gönderen : Göktürk Aşıcı
Tarih : 11/22/2006 7:54:41 PM


Sayın büyüğüm Sabri Bey,

Nasılsınız? Sitenizdeki yazıları mümkün olduğunca özümleyerek okumaya çalışıyorum. Bu siteye katılım yapan herkesin birleştiği gibi sizin gibi doğru yolu gösterici ve örnek alınacak insanlara hepimizin çok ihtiyacı var. Allah siz ve sizin gibi insanlardan razı olsun.

Geçen gün yolda yürürken aklıma geldi. Tekrar ettiğimiz ve ufak gördüğümüz yanlışlar bizi nereye götürüyor diye düşündüm. Binbir güçlükle ve çabayla düşüncelerimizi belirli bir duruma, bir hale getiriyoruz. Ancak bu hali uzun süre koruyamıyoruz. Yaptığımız bir davranış, söylediğimiz bir söz veya yanlış birşeyler düşünerek o hali kaybediyoruz. Hatta bu hali kaybedişten de nefsani bir zevk aldığımızı düşünüyorum. Tıpkı bir dağa güçlükle tırmanmak ve daha sonra o dağdan kendimizi aşağı doğru kaymaya bırakırken insanın içine dolan hız duygusu gibi birşey bu. Tabii olarak çok kısa sürüyor. Dağın çıktığımız kadarından belli bir görüş elde ediyoruz. Ancak nefsani istekler uğruna bu görüşü bazen kaybediyoruz. Ya birisiyle tartışıyoruz, ya gıybet ediyoruz, ya benliğe yönelik faaliyetlere giriyoruz. Sizin de sık sık belirttiğiniz gibi insanın içinde bulunduğu halin makam olması için çok uzun süre uğraş vermesi gerekiyor. Sizin de sık sık buyurduğunuz gibi biz dünyaya hoşça vakit geçirmeye gelmedik. Evet Biz, o emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ve ondan korktular da insan yüklendi onu. O gerçekten çok zalim, çok cahil bulunuyor (Ahzab 72) ayetinde buyurulduğu gibi istesek de istemesek de üzerimizde büyük bir sorumluluk var. Allah bizi dünyada halifesi olarak yarattı. Yeryüzünde diğer yaratıklara göre bir üstünlük verdi. Biz ise bu üstünlüğü herşeyin sahibi bizmişiz gibi algıladık. Gazali'nin benzetmesinden yola çıkarsak, padişah vezirine ülkeyi emanet ediyor, vezir de bu emaneti daha iyiye götürmek yerine, sahipleniyor. O mevkiden azledildiğinde (öldüğünde) sahip olduğunu sandıklarından ayrılmanın acısıyla başbaşa kalıyor. Bu, akıllı bir insanın yapacağı birşey değil sanırım.

Allah insana kaldıramayacağı yük yüklemiyor ancak yükümüzün de hafif olmadığını kabul etmek gerek. Bu yüzden boşa vakit geçirmemek için aşağı inişleri asgariye indirmek ve hep ileri gitmek gerekiyor. İçinde bulunduğumuz iyi hallerin kıymetini bilip, bu durumumuzu daha ileri götürmeye çalışmamız ve devamlı bir hale getirmemiz gerekiyor. Sizin de sık sık bahsettiğiniz gibi bir anlamda gaflet içinde olmayıp, her an uyanık, bilinçli olmamız gerekiyor. Bir yazıda okumuştum, tasavvufta kalp kelimesinin, bilinç yerine kullanıldığını yazıyordu. Kalp gözü açık insanların sırrı gaflet halinde olmamaları. Allah hepimizi bu bilinçte olanlardan eylesin. Selamlar, saygılar, sevgiler, hürmetler...

Göktürk Aşıcı


Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :

İnişler Çıkışlar Yazan Göktürk Aşıcı
Cvp: İnişler Çıkışlar Yazan Sabri Tandoğan

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]