Sayın Esra Hanım,

26.7.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, dönüp dolaşı aynı yere geliyoruz. Bize ne başkalarından? Sartre, “Başkaları cehennemdir.” diyor. Bırakalım isteyen istediği gibi yaşasın. Sakın ha kimseyle münakaşa etme. Başkalarının yaşama üslubuna müdahale etme. Ama onların da sana müdahale etmelerine imkan verme. Öyle bir tavır takın ki buna cesaret dahi edemesinler. Sakın bu işleri karşılıklı münakaşaya, sen ben kavgasına dökme. Kesinlikle, ölüm bahasına da olsa başkalarını yaşama üslubuna karıştırma. Onlar istedikleri gibi yaşasınlar. Unutmayalım ki her koyun kendi paçasından asılır. Ama sen de kendi değer yargılarınla öyle muhteşem bir yaşama üslubu kur ki çevrendeki insanlar sadece sana gıpta etsinler, hayranlık duysunlar. Ben ömür boyu böyle yaşadım. Ama kimseyi hayatıma karıştırmadım. Dinle, tasavvufla, şiirle, edebiyatla, müzikle, resimle kendime öyle muhteşem bir hayat kurdum ki değil Türkiye’de, dünyada böyle bir hayat yaşayan varsa çıksın karşıma, dünyaya meydan okuyorum. Beni kim gördüyse, kim tanıdıysa sadece saygı duydu, hayranlık duydu, imrenerek aşkla baktı. Mesele burada yavrum. Şu şunu diyor, bu bunu diyor diye bu ıvır zıvır insan müsveddelerini hesaba katarak hayata küsmek, işte bu olmaz!

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :