Gönül Sohbetleri - Cilt III Sabri Tandoğan
İnsan ve Şiir
Şiir, saf ve hayran kalplerin sesidir. Doğanın bağrından kopup gelen, iç dünyamızın en güzel rengi, ışığın ve estetiğin sesidir. Bizi yaratılışın asıl ritmine götüren, iç dünyamızı çevrenin tozundan, dumanından, isinden ve kirinden, patırtı gürültüsünden uzaklaştıran, bizi yeniden varoluşun çılgın heyecanına götüren bir mucizedir. Onunla kendimize gelir, onunla acılarımızı sarar sarmalar, onunla yeniden soluk almaya başlarız. Hayat her şeye rağmen yürüyenlerindir. Bizi ayakta tutan, bize yaşama sevinci veren, gördüklerimize, çektiklerimize rağmen, hayatı yaşanılır hale getiren şiirdir. Şiir, bizde uyuyan, bilinçaltında kalan duyguları uyandırır ve besler. Şiir bize hayatı, dünyayı ve insanları sevdirir. Bize mutlulukların en güzelini verir. Duygu ve düşüncelerimize çekidüzen verir. İç dünyamızda halledemediğimiz meseleleri çözer. Şiiri sevemeyenler, şiire yaklaşamayanlar insana da yabancı kalırlar. Kendilerine de yabancı kalırlar. Kendi kendileri olamaz, kendi varlıklarını ortaya koyamazlar. Şiir bizi bize tanıtır. İnsan düğümünü çözmeden bir yere varamayız. Ömür boyu huzur ve mutluluktan uzak yaşarız. Hayatta hiç kimse güzel şiirin sırrını ve formülünü bulamamıştır. Ama gerçek şiirlerde biz onu duyar, yaşar, tadarız. Yunus’un şiirlerini tekrar tekrar duyarak, düşünerek okuyanlar, insan bilinmezini çözmeye doğru yaklaşmış olurlar. Biz, insanı şairlerden öğreniriz Onlar sezgileriyle bilinmeyen âlemlere ışık tutarlar. İnsanı sevmek demek, Tanrı’yı sevmek demektir. Hayatın rengi, ışığı, varoluşun amacı sevgidir. Sevgiden bakır altınlaşır. Cahit Sıtkı, “Sevmek, devam eden en güzel huyum” der. En büyük, en yüce insan, insanları en çok seven, onlara en çok yardımcı olandır. Hayatımız değişerek gelip geçmede, dış hayatımız azalarak akıp gitmede, buna karşılık içimizde bir dünya vücuda gelmektedir. Yunus, yüzyıllarca önce “Bir ben vardır bende, benden içeri” diyordu. Önemli olan sevgiyle, saygıyla, edep ve incelikle, hoşgörü ile o dünyayı geliştirmek, derinleştirmek ve zenginleştirmektir. Şiirin kaynağı insanın içindedir. İnsan içinde bulamadığı şiiri hiçbir yerde bulamaz. Duygularımızın ancak en sessiz anlarda cevap verebileceği sorulara biz dıştan cevap beklemeye kalkarsak, bu, gelişmemize kuvvetle engel olur. Kapı kapı dolaşma, muratlar sendedir. Kâinatta hiçbir şey kalmadı da sen varoldun. İnsan evrenin özü, gören gözüdür. Ancak şiirle dolu olduğumuz, şiiri yaşadığımız zamanlarda biz kendi öz varlığımızla, gerçek benliğimizle bir ve beraber oluruz. O zaman bütün evreni renk ve ışık içinde görürüz, iç çatışmalarımız biter, bütün hücrelerimiz sevgiyle dolar ve biz de Yunus gibi, “Sevdiğimi demez isem, sevgi derdi boğar beni” deriz. Bu fâni hayatta, acaba daha güzel, daha muhteşem ne olabilir? Ve bizler sevgimizi, mutluluğumuzu, huzurumuzu biraz da şairlere borçlu değil miyiz?
29 07 2010
Çok değerli büyüğüm;Bizlere şiiri siz sevdirdiniz. Gerek televizyon programlarınızda, gerekse sohbet toplantılarımızda okuduğunuz şiirler hayatımıza renk katıyor,bazen düştüğümüz çıkmazdan çekip çıkartıyor. Hiç kimse şiirleri sizin kadar güzel okuyamaz.O kadar güzel okuyorsunuz ki şiirde anlatılmak istenen duyguları hatta daha fazlasını bize yaşatıyorsunuz.
Sevgi ve saygılarımla şiirler kadar güzel ellerinizden öperim.