Sayın “Sessizlik”,
24.8.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum,
1-) Bu rezil, bu çirkef yaşamın içinde tertemiz, güller gibi, pırıl pırıl yaşamak da mümkün. İşte ben öyle yaşıyorum. Her anım bir inci dakikası. Nereye gitsem cennet burası mı diyorum. Bunun bir şartı var: İnsan her an Allah’la ve Peygamberle beraber yaşayacak. O paçavra gazeteleri, o rezil televizyonları açmayacak. Birisi bana sordu, Ramazan’da hangi programı takip ediyorsunuz, dedi. Hiçbirini, dedim. Sebebini sordu, çünkü nursuz, pirsiz insanları görüp içimdeki güzellikleri yitirmek istemiyorum, dedim.
Değerli yavrum, nice salak insan haber diye o pisliklere koşuyor. A güzel yavrum, sana bana, bizim gibi gariplere haber vermeye tenezzül ederler mi? Bize haber diye verdikleri heladaki pislikten daha çirkin rezil magazinler.
2-) O öğretmen hanımla derhal alakanı kes. O manyak bir kadın. Ondan ne dost, ne arkadaş, ne eş, ne sevgili olur. O pisliğin birisi. Böyle insanlarla değil evlenmek, kafede çay bile içilmez. Fikirsiz, duygusuz, inançsız, görgüsüz bir kadınla evlenip de başını belaya mı sokacaksın? Lütfen daha realist ol. Her şeye rağmen şu memlekette tertemiz, pırıl pırıl, pınarın gözesi gibi hanımlar da var. Onları bulmaya çalış. Eğer bulamazsan bu manyak kadınlara lütfen yüz verme.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Herşeye rağmen şu memlekette pırıl pırıl hanımefendiler beyefendiler de var Yazan "Sessizlik"
Cvp: Herşeye rağmen şu memlekette pırıl pırıl hanımefendiler beyefendiler de var Yazan Sabri Tandoğan