Sayın “Sevgi Çiçeği”,
5.9.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, bu mübarek gecede önce üzerimize farz olan günlük namazlarımızı kılalım. Sonra biraz Kur’an-ı Kerim okuyalım. Biraz Hadis-i Şerif okuyalım. Sonra hayatımızın bir muhasebesini yapalım. Acaba doğduğumuz andan şu ana kadar içimizde dargınlık, kırgınlık, küskünlük bulunan kimseler var mı? Bu muhasebe sonunda bir genel af çıkartalım. Onların hepsini affedelim. Çünkü Yüce Peygamberimizi Medine’den Mekke’ye geldiğinde kendisinden af dileyen herkesi affetti. Zulmedenleri, iftira atanları, kötülük yapanları affetti. Hatta yiğitler yiğidi, güzeller güzeli, yüceler yücesi Hz. Hamza’yı şehid eden Vahşi’yi bile affetti. Bize ne oluyor? Birgün rahmetli Osman Bölükbaşı’na sordular: Artık siyaseti bıraktın. Geçmiş yıllara baktığın zaman içinde neler hissediyorsun? “ dediler. Rahmetli Osman Bölükbaşı “İçim, Karacaahmet mezarlığı gibi dedi.”
Kıymetli yavrum, bizler öyle yapmayalım. Bu gece çıkaracağımız genel afla bizi üzen, kıran, inciten ne kadar insan varsa onların hepsini affedelim. Bilelim ki içimizde sevgiden başka birşey kalmamış. Hakka göçme vakti geldiği zaman Ona yalnız Allah sevgisini götürebiliyorsak ne mutlu bizlere.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sevgiyle yaşayıp, sevgiyle Hakka göçebilmek ne güzeldir Yazan "Sevgi Çiçeği"
Cvp: Sevgiyle yaşayıp, sevgiyle Hakka göçebilmek ne güzeldir Yazan Sabri Tandoğan