Merhaba Sabri amca; Bugün İstanbul'da yağmurlu bir hava var ama okadar güzel bir hava ki! Pencerenin kenarına geçtim, panjuru da açtım bahçedeki çimlerin, ağaçların, çiçeklerin ufak ufak yağan yağmur damlalarıyla ıslanışını seyrediyorum. Kalbim kırık insanlara Sabri amca. Belki bu yağan yağmurla temizlenen ağaçlar, çiçekler gibi benim de içimdeki kırıklar, incinmeler temizlenir. Düşünüyorum; ya ben insanlara fazla değer veriyorum, fazla sevgi veriyorum, ya insanlar bu sevgiyi anlayabilecek ruha sahip değiller. Dün sabah Alperle çok güzel bir sohbetimiz olmuştu, bazen Alper gece sahur programlarını seyrediyor ve bana orada anlatılanları anlatıyor. Dün sabah da onları anlatıyordu. O kadar güzel manevi bir hava oldu ki onunla sohbet ederken, sohbetin sonunda onun da gözlerinden yaşlar geliyor, benim de gözlerimden yaşlar geliyordu. Sonra birbirimizi öptük ve ben biryere gideceğim için, o da bir arkadaşıyla görüşeceği için ayrıldık. Allah ondan razı olsun, böyle sohbetlerimizde beni çok ama çok mutlu ediyor. Bazen düşünüyorum Sabri amca; ben insanların sözlerinden, yaptıklarından çok fazla etkileniyorum. İnsanların dillerinden çıkana hemen inanıyorum; sonra yaptıklarıyla söyledikleri arasında tutarsızlıkları farkedince, çelişkileri görünce çok üzülüyorum, kırılıyorum. İnsanlar niye böyle yapıyor diyorum! Anlayamıyorum çünkü! Ben mi fazla hassasım acaba diye düşünüyorum; ben mi fazla değer veriyorum, fazla güveniyorum insanlara diye düşünüyorum; ya da insanlara fazla samimiyet, fazla iyiniyet, fazla sevgiyle mi yaklaşıyorum diyorum! Oyüzden mi üzülüyorum diye düşünüyorum! Ama ben sevgi dolu bir insanım, başka türlü olamıyorum! Ama ben kimseyi kırmamak için özen gösterirken, insanlar çok rahat beni kırıp incitebiliyorlar. Babaannemi düşünüyorum, 94 yaşında vefat etti babaannem; neler gördü, ne acılar yaşadı; Allah önce kocasını, kocasının vefatından tam 40 gün sonra da 43 yaşındaki evladını aldı; yine de hep sevgi gösterdi insanlara, yine de hep yüzü gülüyordu, yine de etrafa neşe saçıyordu, pozitif bir elektrik dağıtıyordu; okadar ama okadar sevgi dolu, kalbi sevgi yüklü bir insandı ki insanlardan incinip kırılsa da asla dile getirmiyordu, kötü bir insana dahi kötü demiyordu, ona da aynı içindeki sevgisiyle, insanın içini aydınlatan, insanın içindeki negatif tüm duyguları alıp götüren sıcacık gülümsemesiyle yaklaşıyordu, içindeki sevgiyi insanları ayırt etmeden istisnasız herkese dağıtıyordu. Onu düşündüğüm zaman Allah'ım diyorum niye bu zamanda böyle insanlara rastlamak çok zor artık diyorum. Allah babaannemin mekanını cennet etsin, inşallah bulunduğu yerde çok mutlu ve nurlar içinde yatıyordur diye dua ediyorum hep. İşte böyle Sabri amcacım. İçinizi kararttıysam özür dilerim. Biraz kırgın, üzüntülü bir günümdeyim sanırım bugün. Ama bugün Kadir gecesi, söylediğiniz gibi ben de kalbimde ne kadar kırgınlık, üzüntü varsa insanlara karşı hepsi için dua edicem gece ve içimi tertemiz hale getirip inşallah sabaha yepyeni bir güne başlayacağım Yunus Emre'nin söylediği gibi "Her dem taze doğarız bizden kim usanası".
Kadir gecenizin güzelliklerle dolu geçmesini, güzelliklere vesile olmasını diliyor sevgi ve saygıyla ellerinizden öpüyorum. Tüm gönül dostlarının da Kadir gecesinin güzel geçmesini diliyorum. Sizi çok seviyorum Sabri amca; Allah'a emanet olun; inşallah en kısa zamanda görüşmek dileğiyle Ankara'ya geleceğim zamanı bekliyorum.
İlknur
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sevgimizi darı gibi sokağa serpmeyelim Yazan İlknur
Cvp: Sevgimizi darı gibi sokağa serpmeyelim Yazan Sabri Tandoğan