Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Sayın Sami Melih Bey'den aldığımız sunum.
Gönderen : Sami Melih
Tarih : 9/10/2010 7:37:03 PM


 


Çok sevdiğim Büyüğüm, Değerli Gönül Dostları,


Müsaadenizle bir günlüğümü paylaşmak istedim.


 


Efendim, satıRları günlüğüme bırakırken Hürmetle Ellerinizden öper, Siz ve Değerli Gönül Dostlarının Mübarek Ramazan Bayramını tebrik ederim.


 




Şükürler olsun alemlerin Rabbi Olan Allah’a. Saat şu anda 08:11. Ramazan Bayramı’nın ilk günündeyiz. Bu gün yaşadığım olaylardan bahsetmek istiyorum. Sabah namazı için kurduğum alarmın çalmasıyla uyandım. Namazı kıldıktan sonra, biraz Kur’an okumak istedim Bayram namazına kadar. Evvelki gün 16. Sureyi bitirmiş, 17. Sureye gelmiştim. 17’yi açtım. Yaklaşık yarım saatlik bir uzunluktaydı. Bayram namazı vaktine kadar bitiririm diyordum. Zamanla evimden biraz da uzak olan camiye yetişemeyeceğimi anladım ve yarıda durdurmak zorunda kaldım. Hem ses dosyasını, hem de meal dosyasını açık bırakarak çıktım. Bunu döndüğümde devam edip Sureyi bitirmeK için böyle yaptım. Camiye kıl payı yetiştim, ben vardıktan 2-3 dakika sonra namaza duruldu. Yani yarıda bırakmasaymışım yetişemeyecektim Bayram Namazına.


 


Namaz kılındı, hutbeye geçildi. Güzel bir hutbeden sonra, o çok sevdiğim Hocaefendi, minberden cemaate doğru, müezzinin bulunduğu yere yönelerek –ki ben de o civardaydım- bir Ayet-i Kerime okudu. Çok çok güzel olan bu ayetin güzelliğini yeni fark ediyordum. Önceki okumalarımda muhakkak karşılaşmıştım ama güzelliğini yeni fark ediyordum bana müsaade edilen ölçülerde. Yavaş yavaş okundu, ben de manasını anladım. Ve arkasından olanlarla birlikte o kadar hoş bir hava oluştu ki camide, tarifi çok zor. Ama yine de biraz uğraşayım:


Minberden bize, cemaate doğru yönelen Hocaefendi yavaşça şu ayeti okudu:


 


“.Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve KEBBİRHU TEKBÎR”


 


“Ve şöyle de: <<Hamd o Allah'a ki, hiçbir çocuk edinmedi, mülkte ortağı yoktur, aciz olmayıp bir yardımcıya da ihtiyacı yoktur.>> Ve O’NU TEKBİR İLE BÜYÜKLE DE BÜYÜKLE!”


Dediğim gibi manasını anladım ve özellikle büyük harflerle yazdığım kısım “O’nu yücelt” manasındaydı. Bu kısım okunduktan sonra müezzin önderliğinde bütün cemaat tekbir getirmeye başladı hep bir ağızdan : “Allahuekber, Allahuekber, La ilahe ilallah, HuAllah, Huekber, Allahuekber ve lillahilhamd.”


 


Bu üç sefer okundu. İşte okunan Ayet-i Kerime ve arkasından cemaatçe getirilen bu tekbirin oluşturduğu atmosferin güzelliğini tarif etmek çok zor demiştim. Namazdan sonra eve gelirken bu olayı düşünüyordum. “Allah” diyordum, ne çok memnun oluyordur demin bahsettiğim atmosferde. Ve Resulullah Efendimiz çok mutlu oluyordur. Sonra diğer daha büyük cemaatli camilerdeki bu atmosferin büyüklüğünü düşündüm. Sonra da dedim ki, Resulullah Efendimiz Tayy-i Mekan ile bütün camilerde bulunuyordur galiba. Bütün camilerdeki bu güzelliği; bu Allah’ı tekbir etme olayını görmek istiyordur. Çünkü güzeller Güzeli Efendimiz’i en çok memnun edecek olayın “Ya eyyuhennasu a’budu liRabbiküm” (Ey insanlar, Rab’binize kulluk edin) mübarek sözünün tahakkuku olduğunu düşünüyorum. Demin bahsettiğim atmosfer de bunun bir gerçekleşme anı gibiydi, bir süre için de olsa. Bilmiyorum, böyle düşündüm, yanlış olduysa önce Allah’tan, sonra da Efendimiz’den af dilerim.


 


Eve geldim. Kaldığım yerden devam etmek üzere hazırlığımı yaptım. On dakikalık bir süre kalmıştı Bayram Namazı öncesi başlayıp da bitiremediğim 17. Surenin bitmesine. Sona yaklaştıkça yaklaştım. Ve nihayet en son ayete geldim:


 


“.Ve kulil hamdu lillâhillezî lem yettehız veleden ve lem yekun lehu şerîkun fîl mulki ve lem yekun lehu veliyyun minez zulli ve KEBBİRHU TEKBÎR”


 


Meğer biraz önce hutbenin sonunda okunan ayet  17. Surenin son ayetiymiş. Demin Hocaefendi aracılığıyla Allah’tan aldığım hitap; Rab’bimizin bize Kendisini yüceltmemizi Buyurması, şimdi de bana kendi aracılığımla geliyordu. Bu apayrı bir şeydi tabii.  


 


Şimdi de Ayetin başındaki hitabı alıyorum : Ve kulil hamdu lillâh (De ki Allah’a şükürler olsun)


ELHAMDÜLİLLAH (EY ALLAH’IM, SANA ŞÜKÜRLER OLSUN SAMİ KULUNDAN)


 


09.09.2010, Ankara.


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]