Sayın Erdal Beşirsoy,
14.9.2010 tarhli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, tekrar ediyorum bu Aykut Kocaman (beyni küçücük) denilen kimse insana, insan ruhunun inceliklerine o kadar uzak ki bu kafayla bu adam bir tütün büfesini bile işletemez. Bir yerde çay ocağı açsanız ona, iflas eder. Çünkü hayatı ve insanı hiç tanımıyor ki. Daha gelir gelmez Alex’e cephe aldı. Bu çok yanlış bir davranış. Arkasından bütün Brezilya’lıları küstürdü. Gerek Guiza’ya, gerek Kazım Kazım’a karşı takındığı tavır tamamen yanlış. Bir kere Guiza iyi bir futbolcu olmasaydı İspanya gol kralı olur muydu? Ama gelir gelmez kıskanıldı, kimse pas vermedi. Çünkü Aziz Yıldırım ona astronomik bir para ödemişti. Pekala insan ruhundan anlayan bir antrenör, takımla Guiza arasında güzel bir arkadaşlık, dostluk bağı kurabilirdi. Bu yapılmadı. Evet, Kazım Kazım’ın çocukluğu ve gençliği İngiltere’de kötü muhitlerde geçmiş. İtin, köpeğin arasında büyümüş. Ama iyi bir antrenör ona bir baba gibi, bir ağabey gibi yaklaşarak onu kazaabilirdi. Şu anda Fenerbahçe’de bir takım ruhu yok. Kimse kimseyi sevmiyor. Kimse kimsenin umurunda değil. Mağlubiyetler en ufak bir üzüntü uyandırmıyor. Taraftar kahroluyor, yataklara düşüyor. Kimse o acıyı duymuyor, hissetmiyor.
İyi bir antrenör önce takımda bir dostluk, kardeşlik duygusu uyandırmalı. Yerine göre onları parasını kendi cebinden vererek hep beraber bir dönerciye, bir dondurmacıya götürmeli. Orada güle eğlene, şakalaşarak bir dostluk duygusu uyandırmaya çalışmalı. Yerine göre hoca talebesiyle beraber sevinmeli, gülmeli, eğlenmeli, yerine göre bir derdi varsa onu dinlemeli. Gerekirse beraber gözyaşı dökmeli. Bakıyoruz Aykut Kocaman’a, kocaman bir gurur, kibir, çalım, caka abidesi. En ufak sevgi yok. Bütün gazeteleri alın, inceleyin, Aykut’da en ufak bir sevgi nişanesi bulamazsınız. Hep çehre, surat bir karış. Yüzünden düşen bin parça oluyor. Sanki adamın Karadeniz’de gemileri batmış. Ben böyle hocayla Uludağ’da döner bile yemek istemem. Hacı Baba’da baklava bile yemek istemem. Ne oluyoruz kardeşim, böyle çalım cakayla hocalık mı olur? Göreceksiniz bakın bu adam Fenerbahçe’den en kısa bir zamanda kovulacak. Ama o gidinceye kadar olan Fenerbahçe’ye olacak, taraftara olacak. Ne yazık ki Fenerbahçe yöneticilerinin hiçbiri bu gerçeği göremiyor. Kayseri maçında koca Fenerbahçe doğru düsürt bir akın bile yapamadı. Bir tek korner atamadı. İkinci golden sonra bir lise takımı Fenerbahçe’den iyi oynardı. Peki o taraftara yazık değil mi? Halbuki Kayserililer Fenerbahçe’yi nasıl içten bir sevgiyle karşılamışlardı.
Durum böyle yavrum. Başkan Yıldırım ve yöneticiler gerçekleri görünceye kadar yapacak bir şey yok.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Sevginin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur Yazan Erdal Beşirsoy
Cvp: Sevginin olmadığı yerde hiçbir şey yoktur Yazan Sabri Tandoğan