Değerli Büyüğüm öncelikle sizi ve tüm gönül dostlarını selamların en güzeli ve şereflisi olan ALLAH'ın selamıyla selamlıyorum.

Burada ilk defa yazan birisi olarak müsadeniz varsa kendimden biraz bahsetmek istiyorum. Ben Mardin/Nusaybin doğumluyum 29 yaşındayım evli ve bir yaşında Ahmet Ali isminde bir çocuğum var. Fırat Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktayım. Sizi çocukluk arkadaşım ve kardeşim Sami Melih ve Kardeşim Göksu vasıtasıyla tanımaktayım. Ve çok sık olmamamakla beraber bu kardeşlerim vasıtasıyla takip etmekteyim. Sözü biraz uzattım belki affınıza sığınıyorum ama ilk defa yazdığım için kim olduğumu bilmenizi istedim.

Bugün başımdan geçen bir olayı burada siz değerli gönül dostlarıyla paylaşmak ve bu vesileyle bu manevi şirketin küçük te olsa bir hissedarı olmak niyetindeyim. Efendim memlekette lise eğitimini yarıda bırakan kız kardeşimi Elazığda Mesleki açık liseye kayıt ettirmek için bugün Halk Eğitim Merkezine kız kardeşim ile birlikte gittik. Kayıtların bitmesine 2-3 gün kaldığı için müthiş bir yoğunluk ve sıra vardı. Bizde herkes gibi sıraya girdik. Fakat üniversitede birikmiş baya işim olduğu için biraz gergindim. Bu şekilde sıramı beklerken birden ön sıraya geçebileceğim küçük bir fırsat oluştu ve bu konuda çok hassas olmama rağmen o an nedendir bilmem nefsime uydum ve 5-6 kişinin hakkına girip onların önüne geçtim. Küçücük odada belki 20 kişi sırada salon tıklım tıklım. oradaki memur hem yeni kayıtları alıyor hem de eski öğrencilerin kayıt yenileme işlemini yapıyor. Hat sürekli gidip geliyor ve çok gergin bir bekleyiş hakim ortama. Bu şekilde beklerken neyseki sıra bize geldi. Şansımıza sıra bize geldiğinde saat 12 idi ve memur tam sıra bizde iken mola verdi. Döndüğünde sadece kayıt yenilemeleri alacağını ve yeni kayıtları bir müddet bekleteceğini söyledi müdürden bu şekilde talimat gelmiş. Ben ne kadar itiraz etsem de bağırıp çağırsamda nafile adam hiç oralı olmuyor. İnanır mısınız bu şekilde yaklaşık 60 kayıt aldı. Biz 5-6 kişinin önüne geçmiştik bunun cezası yaklaşık 10 misliyle 55-60 kişi olarak İlahi adalet tarafından kesildi. Tabi o an geçirdiğim sinir krizinden bunun farkına varamadım ama sonradan selim bir akılla düşündüğümde olayın tabiri caiz ise Allah tarafından bize atılan bir şefkat tokadı olduğunu fark ettim. Yaptığım hareketten dolayı üzülüp pişman olsam da Rabbimin böyle bir ikazına mazhar olduğum için sevinçliyim.

Bu ibretlik hadiseyi vesile yapıp bu güzel manevi şirketin bir ferdi olmayı istedim. Umarım başınızı ağrıtmadım. Hakkınızı Helal Edin. Hürmetle Ellerinizden Öpüyorum. Selamın Aleyküm...

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :