Saygıdeğer Büyüğüm

      Hayırlı  günler diliyor, hürmetle güzel ellerinizden öpüyorum.Bütün dostları sevgi ile kucaklıyorum.

Bugün de değerli büyüğümüzün inci damlası sohbetlerinden aldığımız notları değerli dostlarla paylaşalım istedik. Tarih; 09 / 06 / 2010

                                  SAYIN SABRİ TANDOĞAN’LA HAK SOHBETLERİ

       Aşk üzerine sorulan bir suale sayın büyüğümüzün verdiği cevaptan;

  -Bazı insanlara doğuştan  “Aşk” veriliyor. Bazı insanlar ibadetle, zikirle, tefekkürle, çalışmayla aşka ulaşıyor. Hayat=Aşk . Aşkı çıkarınca geriye bir takım ritüeller kalıyor. Ölçümüz hayat boyu, her alanda, her konuda orta yolda olmak. İnsanı sevdiren edebidir.

     İkram konusunda baskı ve ısrar üzerine;

-Baskı bir insanın şahsiyetini hiçe saymak demek. Baskı ile hiçbir şey olmaz. Hiçbir konuda ısrar etmemek lazım. Azize Anne ne güzel söylüyordu: “ Teklif var ısrar yok” Israr olayında da nefis var. Ben bu böreği yaptım illa yiyeceksin.

Hatice Hanım- Bir de "bak eğer yemezsen ölümü öp “ diye ısrar edenler var.

S.Tandoğan – Ya ben niye senin ölünü öpeyim. Belki dokunur, belki rejimdedir.

F. Gül Hanım – Zorla, ısrarla yenilen fazladan bir lokma bile insana kilo olarak geri dönüyor.

Söz günlük tutma üzerine geliyor. Değerli Büyüğümüz;

-İnsan günlük tutunca,olaylara ve  insanlara karşı dikkati artıyor. Dikkat hayatın en önemli olayı. Valery, “Deha, dikkattir” diyor. Dikkat ettiğimiz zaman,mesela evde yalnızsın, kimse yok. Gözün halıya takıldı. O nakışlar nasıl dokundu… İnsanı düşünceye sevk ediyor. Günlük tutmak, insanı hayat yolunda daha güçlü kılar.

     Akıl üzerine;

-Her işte akıl; Bir kural vardır: Aklı olmayanın dini olmaz. Hangi işi yaparsanız yapın, aklınızı ortaya koyun. Şekspir; “ Duygunuzla düşünceniz arasına fesat sokmayınız”  diyor.

Ribout’ya soruyorlar: "Zeka nedir?"

Bir insan, yeni hayatına ne kadar çabuk intibak ediyorsa, o insan o kadar zekidir. Ben nereye gidersem, oraya intibak ederim. Kiminle görüşüyorsam onunla anlaşırım.

   Biz Peygamber de olsak, Evliya da olsak, herkese kendimizi sevdiremeyiz. Kimseye karşı kin, nefret, intikam duyguları beslemeyelim.

Bizim bütün hatamız, olaylara fazla müdahale ediyoruz. Bir teslim olabilsek. Yüzme bilmeyen bir insan kendini suya bırakınca, su onu kaldırır. Hayat ta öyle. Biz şu beni sevmiyor,bu beni istemiyor diye kendimizi yiyip bitiriyoruz. Bırak kendini hayatın akışına.

Mühim olan hayatı anlamak. İnsanları anlamak. Bunun içinde bol bol kitap okumak lazım. Başka türlü hayatı tanımanın, insanları tanımanın yolu yok. Çok okumak insana kuvvet veriyor.

     Biz nefsaniyetimizin yolundan uzaklaşıp, Hak yoluna girince, zamanımızın da , mekanımızın da, paramızın da bereketi artar. Bütün mesele herşeye ilahi bir gözle bakabilmek: Mekana, paraya, zamana, eşe...

                                      SABRİ TANDOĞAN