Muhterem hocam,
"Mutluluk Profesörü İntihar Etti". Gazeteler böyle duyuruyordu 63 yaşındaki Güney Koreli Choi Yoon-Hee' nin intihar ettiğini. Mutluluk üzerine 20'den fazla kitabı olan, ülkesinde çok sevilen ve kocasıyla birlikte intihar eden yazarın arkasında bıraktığı notta;daha önce de intihara kalkıştığı, ama hep kocası tarafından kurtarıldığı, artık acıya katlanamayacağı, kocasının yalnız ölmesine izin vermediği, o yüzden bu dünyayı birlikte terk ettikleri, kendisine güvenen ve seven insanlardan özür dilediği, yazıyordu.
Bu intihar, piyasadaki pek çok mutluluk rehberi kitabında insanlara hazır reçete gibi sunulan tavsiyelerin aslında çağımızın pazarlama anlayışından başka bir şey olmadığının da hazin bir göstergesiydi.
Bütün insanlar mutluluk arayışında. Her insanın hayat hikayesi aslında bir mutluluk arayışının hikayesi. Fakat çok az kimse bunu başarabiliyor. Peki insanlar neden mutsuz? Mutluluğa ulaşmak bu kadar zor mu ki mutluluk profesörleri bile intihar edebiliyor ?
Bu sorunun aslında tek bir cevabı var, çünkü mutluluğun tek bir yolu var. İnsanları ve dünyadaki her şeyi insanlar için yaratan Allah, insanlar için sadece tek bir mutluluk yolu belirlemiş ve insanların sadece bir yolla mutlu olmasını istemiştir. Bu yolu bize şöyle bildiriyor: "Kalpler ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur, huzura kavuşur. Rad/ 28". Bu yoldan başka hiç bir yol insana gerçek bir huzur ve mutluluk kazandırmaz. Yalnızca Allah'a gönülden bağlanan, O'nun şefkatinin, merhametinin, kendileri üzerindeki korumasının şuurunda olan, O'nun bildirdiği yolda yaşayan ve her anında Allah' ı zikreden insanlar mutlu bir yaşam sürebilirler. Bunun dışındaki tüm yollar bir aldanış, boşuna bir çabalama ve tükenen bir hayattır.
Allah, tüm insanların mutlu olmasını ister. Resulullah Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor : "Allahu Teala hazretleri diyor ki: "Kulum, hakkımda nasıl bir zan yürütürse ben öyleyimdir. O, beni zikredince ben onunla beraberim. O beni içinden geçirirse, ben de onu içimden geçiririm. O, beni bir cemaat içerisinde anarsa, ben de onu, onunkinden daha hayırlı bir cemaatte anarım. O, bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim. "
Gerçekten inanan ve Allah ile beraber olan bir insanın her anı güzel geçer. Eğer mutsuzsak, sıkıntılıysak bilelim ki Allah'tan uzağız, bir günahtayız demektir. Kulum bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim diyen bir Rabbimiz varken neden gerçek huzur ve mutluluk için bir adım atmıyoruz?
Saygı ve sevgilerimle