Sayın Elif Hanım,

9.11.2010 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, mailinde yazdığına göre

1-) Ekonomi tahsili yapmışsın.

2-) Bir de bir süre dini bir kurs görmüşsün.

Sen, bütün meslek hayatını o kurs üzerine bina etmek istiyorsun. Asıl hatan burada. Neden gördüğün ekonomi tahsilini değerlendirmiyorsun? Bir kere namazı işe katma. Pekala rahmetli annem gibi sen de akşam eve geldikten sonra namazlarını kaza edebilirsin. Başörtüsüne gelince, evet, bazı çevrelerde bir alerji var. Ama ben toplumun pek çok sektöründe başörtüsüyle çalışıp kendini çevresine kabul ettirmiş sevdirmiş, saydırmış nice kimseler gördüm. Lütfen maçın başında mağlubiyeti kabul eden futbolcular gibi olma. Mücadele et. Söke söke hakkını kullan. Pek çok İslami banka var. Pek çok İslami esas üzere çalışan ticarethaneler var: Butikler var, kuaförler var, evlere ders veren öğretmenler var. Daha düşünsek nicelerini sayabiliriz. Sen daha sahaya çıkmadan mağlubiyeti kabul ediyorsun. Olmaz öyle şey. Biz, söke söke hayatımızı kazanacağız. Elli yerden yüzümüze kapı kapansa yüz elli yerden ekmeğimizi arayacağız.

Bu arada evde boş oturmak ne demek? Bu beni fevkalade üzer. Mesela kasetlerle, kitaplarla yabancı dil çalış. Arapça öğren, İngilizce, Fransızca, Almanca öğren. Değil bir gününü, bir saatini, bir dakikanı dahi boş geçirmeyeceksin. Lütfen bu gevşekliği bırak, mücadeleci ol, yırtıcı ol. Allah, kara gecede, kara taşın üzerindeki kara karıncanın bile rızkını gönderir. Ama önce ölesiye bir aşkla, heyecanla o rızkı aramak lazım.

İşte böyle yavrum. Benim söyleyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :