Aziz Büyüğüm, Çok Değerli Dostlar,
Hepinizi en içten duygularla selamlıyorum.
Yaklaşan Kurban Bayramının bütün insanlık için hayır, esenlik ve huzur vesilesi olması duası ile hepinizin Bayramlarını şimdiden kutluyor, Sayın Büyüğümüzün TV sohbetlerinden notlara sözü bırakıyorum.
Hayırlı günler, saygılar, sevgiler Efendim.
Çiğdem Seçkin Gürel
SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’LA GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-III
6 Mart 1999 Cumartesi
Sabri Tandoğan
Konu: Güzelliklerin Yaşanması
Bir hükümdar Leyla’yı merak eder. Getirirler. Hükümdar bakar ki Leyla’da bir güzellik yok. Mecnunu çağırtır, “Senin aşık olduğun kız bu mu, hiçbir güzelliği yok bunun” deyince Mecnun hükümdara “Evet ama efendim,” der “siz hiç onu benim gözümle görmediniz ki…”
“Bir güzellik hissettiğimde duygularımdan etrafımdaki insanlara bahsetmemeye karar verdim. Bir anda alacağınız farklı görüşte bir tepki içinizdeki bütün güzelliği bir anda silebilir.”
10 Nisan 1999 Cumartesi
Sabri Tandoğan
Konu: Şükür Duygusu
Bir arkadaşım iş masasını, evinin kapısını, elini yıkadığı musluğunu öper ve sürekli olarak Allah’a (c.c) şükrederdi. Çorap giyerken ayağı olduğu için, o yeni çorabı giymek kendisine nasip olduğu için hep şükrederdi. Fevkalade dikkatli ve hassas bir insandı.
Nasıl ki, bir evi anahtarla açıp gireriz işte manevi hayatın anahtarı da şükürdür. Bir insanda şükür yoksa o insanda edep, incelik de yoktur. Bir insan nerede olursa olsun, hangi şartlarda olursa olsun şükredebiliyorsa o saygıdeğer bir insandır.
Çok zengin olup şükretmeyen bazı insanlar hep kendi kendileriyle, çevreleriyle kavga içinde oluyorlar.
İnsan bir bardak su da içse şükrederek içebilmeli, Aza kanaat etmeyeninin çoğu da bulamadığını düşünüyorum. İnsanlara tepeden bakan, hor hakir gören insanlar, sonra aynı duruma düşüyorlar.
Şükür duygusundan uzaklaşınca hayatın güzellikleri de kayboluyor. Şimdilerde herkes şikâyet ediyor. Bence şikâyet, Hak’tan uzak olmak, kendi kendisiyle, çevresiyle dost olamamaktır. Bu durumdaki insan günden güne azalır, tükenir!
Acaba sahip olduğumuz nimetlere ne kadar layığız? Ne sanıyoruz kendimizi?
İmam Şaranı diyor ki: "Öyle bir gün gelecek ki insanlar fırından çıkmış taze buğday ekmeği bulacaklar da sonra onun yanında bir de katık isteyecekler..."
Tasavvuf’ta; Söylenen sözler yerini bulur (yani söylenen şey bir şekilde oluşur.) denir.
Çocuğa; “Bu adam olmaz” deyince o söz de yerini bulur. Öyle yapmak yerine olumsuzluklar görülse bile “Benim oğlum büyük adam olacak, şöyle büyük hizmetler yapacak” desek bu çocuğu teşvik eder hem de söylenen söz zamanı gelince vücut bulur.
18 Nisan 1999 Pazar
Sabri Tandoğan
Konu: Akıl – Bilim – Maneviyat
İslam gaybe inananların dinidir. İslamın inceliklerini sadece akılla izaha kalkmak imkansızdır.
Akıl da Cebrail (A.S) gibi ben bundan öteye gidemem demelidir. Her şeyi akılla izah edemeyiz. Aklın sınırının bittiği yerde gönül devreye girer.
Her şey akılla hallolsaydı, Peygamberlerin gelmesine gerek kalmazdı.
…
SABRİ TANDOĞAN
(Meltem TV Sohbetleri’nden)
(devam edecek)