Sayın Özden Çiçek,
27.11.2006 tarihli mailinizi aldım.
Efendim, yine o güzel üslubunuzla son derece önemli bir konuya değinmişsiniz. Ellerinize sağlık. İçinde yaşadığımız hayatta ne yazık ki negatif duygusallıklar hep ön planda. Kıskançlık, çekememezlik, hodgamlık, kibir, kendini beğenmek, başkalarını hor ve hakir görmek. Ne yazık ki realite bu. Asırlarca önce büyük Yunus,
“Tehi görme kimesneyi
Hiç kimesne tehi değil”
Diyordu. Ve ilave ediyordu
“Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır”
Peki biz çalışma muhitinde böyle insanlarla karşılaşınca nasıl bir tavır takınacağız? Cevap ortada, yine herzaman olduğu gibi onlara sevgi, saygı duymak, hayır dua etmek ve kendi işimizi tam bir sükunet, edep, saygı ve incelik içinde yapmak. Başka çaresi yok. Bu yeni bir olay da değil. Hazret-i Yusuf’un kardeşleri kıskandıkları için kuyuya attılar. Bunlara karşı verilecek en güzel cevap hiç farkına varmamış gibi davranmak. Ben başka bir çare görmüyorum. Biz bu dünyaya sevmek, sevilmek için geldik, adam olmaya geldik, yontulmaya geldik. Yol uzun, yük ağır, şu şunu demiş, bu bunu demişle geçirilecek vaktimiz yok. Tez elden bir güzelliği yaşamaya başlayalım. Kendimizi yetiştirelim. İşimizi en güzel yapmaya gayret edelim. Efendim, sizi sevgiyle, saygıyla selamlıyor, bütün günlerinizin hayırlı çalışmalarla dolmasını diliyoruz. Bütün güzellikler sizinle beraber olsun.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Yapabildiğinizin en iyisi Yazan Özden Çiçek
Cvp: Yapabildiğinizin en iyisi Yazan Sabri Tandoğan