Değerli Üstâdım,

"Sizden Gelenler" sayfasındaki yazışmaları sıklıkla tâkip etmekteyim. Bu güzel sayfaların, bilindik bir ilâhinin sözlerindeki gibi "gül alırlar; gül satarlar" nezâhatinde bizlere ulaşmasından çok mutluyuz. Gerçekten, "çarşı pazarı güldür gül" şıklığına modern(?) zamanlarda daha çok ihtiyaç duyar olduk..

Şükran duygularımı bu şekilde arz ettikten sonra "Gül Bahçeniz"de "insan hakları" konusunda vaktiyle kaleme aldığım düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Hakikati itibariyle bir illüzyondan bahsetmek istiyorum...

İLLÜZYON

Mikrofonu bir deliye uzattılar.

İNSAN HAKLARI üzerine görüş sordular.

Cevabı garipti.... “ BİR ASLAN MİYAV DEDİ....MİNİK FARE KÜKREDİ....FAREDEN KORKTU KEDİ...KEDİ PIRRR UÇUVERDİ...”

Şaşkın bakan gözlerden  “YALAN MI? DOLAN MI? YOKSA İNANMADIN MI?” diyerek teyit istedi.

Anlaşılmadığını görünce, bu defa.....  “MANDA YUVA YAPMIŞ SÖGÜT DALINA....YAVRUSUNU
SİNEK KAPMIŞ! GÖRDÜN MÜ?”  diye seslendi!

Bakışlar şaşkınlığından bir şey kaybetmeyince....... “BİR SİNEK BİR KARTALI SALLADI VURDU YERE; YALAN DEĞİL GERÇEKTİR BEN DE GÖRDÜM TOZUNU...” diyerek haykırdı...

Mikrofunun sahibi sorduğuna pişman, celallendi!

“Ne diyorsun! Biz İNSAN diyoruz....HAKLARI diyoruz!!
Sen bize ASLAN diyorsun; KEDİ diyorsun! Sinekten, fareden bahsediyorsun! La Fontaine’den
masal mı okuyorsun!?”

Deli, biraz duraksadı.....Türkülerden, şarkılardan, şiirlerden alıntı cümlelerine bu defa bir soru ekledi:
“İŞTE! FARE DOĞURAN DAĞLAR!
NEREDE, ANALARIN DOĞURDUĞU ASLANLAR?”

Mikrofonlara demeç vermeğe pek alışkın olmadığı belli ki, sözünü hemen bağladı....
 “ KERPİÇ KOYDUM KAZANA.... POYRAZ İLE KAYNATTIM.... NEDİR DEYİP SORANA BANDIM VERDİM ÖZÜNÜ...” dedi ve selamsız ayrıldı!

Bütün bu cümleler, “deli deli kulakları küpeli” dediğimiz bir insanın kulağımıza küpe olması gereken sözleri miydi, acaba?

İNSANLIK HUKUKU öyle ağır bir konudur ki, “Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl! Bu ifritten sualin kılını çekmez akıl!” zaviyesinden bakılınca delilerden görüş alınması herhalde boş değil! Dinleyene, masal gibi gelecek dengeler ve/veya çelişkiler hep bir arada.... “BİR VARMIŞ; BİR YOKMUŞ!” ..... Hem var; hem yok....Bu nasıl illüzyon! Sihirbazlar nerede? Burası sirk mi?! “NE SİHİRDİR! NE KERAMET!.....” ve gelsin “HOKUS! POKUS!”......

Sükunet Denizi’ni hepimiz hatırlarız(!)

Hatırlamaz mıyız, yoksa!?....Ya 1969 yılının 20 Temmuzunu....? Altı yüz milyon insanın canlı yayında seyrettiği büyük olay! O gün KARTAL, Ay yüzeyine-Sükunet Denizi’ne indi.....Kartal, astronotları taşıyan ay modülünün ismi...Neil ARMSTRONG’un deyişi ile bu “bir insan için küçük; ama insanlık için dev bir adım” dır...Dünya hadiseyi astronotların kameralarına yansıyan görüntülerinden takip etti. Bu büyük olayın özetini veren fotoğraflardan hafızalarda bir astronot, bir bayrak ve bir de KARTAL kaldı......

1969’dan tam 25 yıl sonra, Afrika’nın Ay yüzeyinden farkı kalmamış topraklarında çekilen bir fotoğraf İNSANLIK için atılan dev adımın aslında bir İLLÜZYON olduğunu ortaya çıkardı....1994 yılında fotoğrafıyla Pulitzer ödülü alan Kevin Carter için de illüzyonun foyası çıkmış olmalıydı ki, üç ay sonra Carter intiharı tercih etti...Fotoğrafı, Sudan topraklarından bir İNSANLIK manzarası
sunuyordu.....Açlıktan bitap düşmüş, Sudanlı küçük bir çocuk... Başı öne eğik ve çömelmiş....
Hemen arkasında gözlerini çocuktan ayırmayan bir AKBABA!!!

Rivayet o ki, bu İNSANLIK UTANCINI görüntüleyen, Pulitzer ödülüne uzanan elini Sudanlı çocuktan esirgemişti!.... O çocuğa YAŞAMA HAKKI tanınmış olsaydı; belki de karnı tok bir astronot olmayı hayal edecekti...Bir KARTAL’ın yanında poz vermeyi tercih edecek; AKBABALAR kâbuslarına bile giremeyecekti!

“BİR VARMIŞ; BİR YOKMUŞ!”  girizgâhı ile okunan MASALLAR ve “HOKUS-POKUS”  ile gözlerimizi bağlayan SİHİRBAZLAR!!!!

DELİ’nin sözlerinden bu neticeye mi varmak lâzım?

Bu dev illüzyona kanmamak için DELLENMEK mi lâzım?!

Yoksa, İNSANLIK HAKLARI........SON ELÇİ’nin VEDÂ HUTBESİ ile insanlığa vedâ mı etti?!

İnsanlığı sadece Ay’a değil; Mİ’RAC’ın ufuklarına yönlendiren ELÇİ, asrının mesut insanlarına hitap ederken; iktisadi sömürü dahil her türlü insanlık ihlâlini ayaklarının altına almıştı......Sırtını ise hak sahiplerine açmıştı.....

Şeytanın bile ayartma ümidini yitirdiği güzel bir toplumdan, Satanistlerin KEDİ kanı ile beslendiği 21. Asır cinnetine....!!!!

“YALAN MI; DOLAN MI? YOKSA, İNANMADIN MI?!...KEDİ, PIRRR UÇUVERDİ!!”

Saygılarımla,

Kardan Adam

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :