Sayın Banu Hanım,
1.12.2010 tarihli mailinizi aldım.
Kıymetli yavrum, biz bu dünyaya adam olmaya geldik. Aslımızı bulmaya geldik. Rabbimize ulaşmaya geldik. Gayet tabi efendice yaşayabilmek, onurlu bir şekilde ekmek paramızı kazanabilmek için çalışacağız. Hem de muntazam bir şekilde. Aşkla, heyecanla çalışacağız. Bunda şüphe yok. Ama bütün hayatı yalnız çalışmaktan ibaret görmek biraz hayatın manasını anlamamak olmuyor mu? Bu yalnız, tek başına yeter mi? bana göre hayır. İnsan, yaşadığı sürece, son nefsini verinceye kadar daha iyiye, daha güzele, mükemmele gitmek için çaba harcamalı. Okumalı, öğrenmeli, güzel sanatlarla meşgul olmalı. Doğayı sevmeli, gökyüzündeki samanyoluna, yerdeki minicik bir papatyaya, bir karıncaya varıncaya kadar aşkla, Yunus’un tabiriyle “ulu nazarla” bakabilmeli ve en güzeli Peygamber Efendimizin Hadis-i Şerifinde belirttiği gibi insanları sevmeli ve onlara hizmet etmeli… Değerli yavrum, hayat, yaşamak, varoluş öyle müthiş, öyle çıldırtıcı, öyle muhteşem ki bütün hayatın güzelliklerine sırt çevirip de yalnız çalışmayı ön plana almak ne dereceye kadar doğru olur? Karar senin.
Selam, sevgi ve saygı ile.
Sabri Tandoğan
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır-Yunus Emre Yazan Banu
Cvp: Benim bir karıncaya ulu nazarım vardır-Yunus Emre Yazan Sabri Tandoğan