Çok Değerli Aziz Büyüğüm ve Sevgili Dostlar,
Güzel bir cuma gününde en içten dileklerle ve en güzel duygularla hepinize merhaba.
Saygıdeğer dostlar, bugün de yine Sayın Büyüğümüzün yıllar öncesindeki sohbetlerinden alınmış notlara devam etmek kısmet oluyor.
Bütün günlerinizin en güzel dostluklarla, paylaştıkça çoğalan güzelliklerle dolu geçmesi niyazı ile…
Çiğdem Seçkin Gürel
SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SAYIN SABRİ TANDOĞAN’LA GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-5
29 Mayıs 1999 Cumartesi
Sabri Tandoğan
Konu: Kiminle Dost Olalım
“Kendi kendine dost olamayan, başkasına dost olamaz.”
Kendimiz gibi düşünen bir insan bulamayız. Kar taneleri bile birbirinden farklıdır. İnsan bedenindeki hücreler de farklı farklıdır. “Boyuma göre boy buldum, huyuma göre huy bulamadım.” denir. Belki de güzellikleri getiren farklılıklardır.
“Allah (c.c) her an yeni bir şe’n (oluşum) üzeredir.” Kur’an-ı Kerim.
“Mesele dost aramak değil, dost olmaktır.”
“İnsanlara bâr (yük) olma, yâr ol”
Tesadüfe inanmıyorum. Karşılaştığım bütün insanları Allah’ın (c.c) karşıma çıkardığına inanıyorum. Onların hepsi kişiliğime katkı yaptılar.
Beni sevmeyen kişilerden çok şey öğrendim. Onlara dua ediyorum, iki dünya saadetler için. Böyle insanlarla karşılaşmamın da Allah’ın (c.c) bir hikmeti olduğunu düşünüyorum.
Bir dostumun yeni evli kızına, “Nasıl, eşin sana layık birisi mi?” diye sordum. O da bana “Sabri Amca, acaba ben ona layık mıyım?” diye cevap verdi. Bu cevabı uzun uzun düşündüm sonra.
Kendi nefsimize göre dost ararsak olmaz. Kaderin karşımıza çıkardığı insanlarla, saygılı edepli bir dostluk yaşamalıyız. Saygı, saygıyı getiriyor.
Kimseden saygı beklemedim. Beni sevene de sevmeyene de, beğenene de beğenmeyene de istisnasız saygı duydum. Sonra ne oldu biliyor musunuz? Çevrem sadece Allah (c.c) rızası için iş yapan insanlarla, onların sevgisi ve saygısıyla doldu.
Yeter ki biz Allah’ın (c.c) karşımıza çıkaracağı kimselere saygıyla, edeple yaklaşalım. Gerisi kendiliğinden gelir. Beş yaşındaki bir çocuğa da, doksan yaşındaki bir yaşlıya da hiç karşılık beklemeden edeple, saygıyla yaklaşırsam, bir gün gelir, bütün sevgiler bana döner. O güzel insanlarla birlikte bütün güzellikleri yudumlarım.
Dost Mevlana’dır, dost Hacı Bayram’dır, Eşrefoğlu Rumi’dir, dost Münir Derman Hz’dir, dost Ayten Hanımdır, ………. Dostların en büyüğü ise güzeller güzeli Resullullah (S.A.V) Efendimizdir. Dost Onun peşinden gidenlerdir.
Allah’a (c.c) ve Resulüne en güzel şekilde dost olalım ki biz de onların dostluklarına nail olalım.
Bazı insanlara şudur budur, bakandır, profesördür ... diye elpençe divan durursak bunun hiçbir değeri yoktur. Mevki, makam peşinde koşmayalım. Önemli olan dost olabilmektir.
Biz mıknatıs gibi olursak iğneler kendiliğinden gelir.
Vezirler, devlet büyükleri vb. ile fazla yakın olmamaya dikkat edilmeli denmiştir. Elbet bunda da bir hikmet vardır.
“Sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz.”
Münir Derman Bey gece kalkar abdest alır, namaz kılar, yazı yazardı.
Bir Kudsi Hadiste “Kulum Bana bir adım gelirse Ben ona on adım giderim.” buyrulmuştur. Demek ki ilk adım bizden gelecek.
“İri sözler vardır insanı havalandırır, ama nereye indireceği belli olmaz!”
Program: Sabri Tandoğan’la Gönül Sohbetleri
Meltem TV