Sayin Sabri Hocam 8.12.2010 mailiniz icin tesekkür ederim. Hocam sizin ögütleriniz benim icin cok degerli, kendimi düzeltmem, hâl ve tavirlarimi terbiye etmem gerekliliginin bilincindeyim, yazdiklarinizi inanin cok düsünüyorum, hani bir söz vardir, "Ahh simdiki aklim olsaydi" diye bunu benim gibi bizzat yasiyarak idrak edenler mutlaka vardir. Insallah Rabbim bu yolda benim gibi pismanliklar yasayanlari aydinliga ulastirir.
Sevgili hocam müsade ederseniz yine birkac soru sorabilirmiyim? Allah gani gani rahmet eylesin sevgili mânevi hocam Selahattin dedem bir keresinde söyle demisti. (bu söz, ogün bugündür beni düsünmeye, ögrenmeye yönlendiren bir anlatimdir, hic aklimdan cikmiyor).
"Sormaz ki bilsin sorsa bilecek, bilmez ki sorsun bilse soracak" bu fakirde aklinca, kabinca ögrenme, anlama cabasinda. Insan vefat edip, dünya hayati sonlaninca; ruh aslina, beden topraga, nefis ise berzaha gidermis diye okumustum. Derin ve genis bir konu ama sizin görüslerinizi ögrenmek ve bilgilenmek maksadiyla soruyorum. Efendim sizce insandaki bu nefis nedir? Nasil islah ve terbiye edilmelidir? Bir de Tasavvufun bir tarifini okumustum ve cok hosuma gitmisti. Burda gönül dostlariyla paylasmak istedim. Mânâda Tasavvuf: "Dilde hicbir sey, gönülde her seydir" Allah sizden RAZI olsun, saglik-afiyet dileklerimle hürmetle ellerinizden öperim efendim.
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
“Allah’ım beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma” Yazan Banu
Cvp: “Allah’ım beni bir an, bir andan da kısa bir zaman nefsime bırakma” Yazan Sabri Tandoğan