Çok kıymetli Babacığım, Yunanistan ve adalarındaki gezimle de ilgilendiniz. Sizlere çok teşekkür ediyorum. MİKANOS’ta gezerken, güzel bir takı satan dükana girdim .kapıdan girince, biri “ALLAH” dedi, baktım bir bey Türk'sünüz dedi. Sizde mi diye sorunca; hayır ama dedi, Türkiyede 50li yıllarda askerlik yaptıgını, Türkiyeye doyamadığını, hele Erzurumda içtiği suyun tadının hala damağında olduğunu söyledi. Bunları dedikten sonra adamın yanındaki çanta dikkatimi çekti. Adamın yanında takılar vardı. Adam bana bu takıları buraya ben getiriyorum dedi. Ben de dükkan sahibi müsade ederse sizden bir şeyler alabilir miyim, dedim. O da tabi burda satışlara karışmaz, alabilirsiniz, dedi. Bir konuşma geçti aralarında, anlamadım. Yanındaki bayan yani dükkan sahibi kıpkırmızı olmuştu. Ortada bir sorunun olduğunu ve bu sorunun ne olduğunu sordum. Dimitri yani satıcı bana sorunun ne olduğunu söylemedi. Bunun üzerine bende bu takıları almıyorum dedim. Sorunun ne olduğu konusunda ısrar ettim ama buna rağmen söylemedi. Sonra bana takıların ücretini söyler misiniz dedim. Dimitri ise bunlar size benim bir hediyem olsun dedi. Ben Türklerin güzelliklerini gördüm ondan bunlar size hatıram olsun dedikten sonra gözüm yanındaki bayana ilişti. Kabul edemem çok teşeşekür ederim dedim. Bunun üzerine şimdi size meseleyi anlatabilirim dedi. Yanımdaki bayan size hediye ettiğime bozuldu. Buradan dünya mal alıyorum, bir tane hediye etmedin. Türk kıza nasıl verirsin dedi. Sizin de hediyeyi kabul etmediğinizi söyleyince. utandı. Şu anda çok mahçup olduğundan yüzünüze bakamıyor, dedi. Sonra ALLAH sizden razı olsun bir daha benden hediye istemez dedi. En azından takıları aldığım fiyattan size vereyim diye söyledi. Ben de takıları aldım. Sonra Allah nasip ederse bir daha Türkiye' ye gelmeyi oraları görmeyi çok isterim dedi. Ayrıldık...
Sevgili babacığım. Kavuşmak dileğiyle. Ellerinizden hasretle öperim. Gönül dostlarına da sevgiler saygılar... Sağlıcakla kalın.