Saygıdeğer Büyüğüm ve Değerli Dostlar
Hayırlı cumalar dileği ile hürmetle ellerinizden öpüyorum.
Efendim izninizle bugün sizlere bir resim sergisinden izlenimler sunmak istedim.Kasım ayında Pera Müzesinde sergilenen Rusya Devlet Müzesinin Resim Koleksiyonundan seçilmiş 19.yy.a ait muhteşem eserler.
Rus Resim Sanatı ,Edebiyat kadar popüler olamamış ancak en az o kadar etkileyici.
Yaşayacağı büyük devrimler öncesi, toplumsal gerginliği yükselen Rusya'yı,sanatçılar bir tiyatro sahnesi gibi tuvallerine aktarmış.Resimlerin keskin gerçekliği insanın iliklerine işliyor. Bir Rus romanı okuyormuşçasına hissediyor insan kendisini.
Savaşın, yoksulluğun olabildiğince gerçekçi biçimde aktarıldığı eserler,19.y.y. Rusya'sının panoramasını gözler önüne seriyor.
Yırtık giysiler içinde dilenen çocuklar, savaşa gönderilen, belki bir daha geri dönemeyecek olan köylü gencin ailesi ile vedalaşması.(İlya Repin), Vladimir Makovski'nin "Düşkünler Evi" nin sakinleri,karlı, soğuk bir kış gününde,yüzlerindeki acı ifadeler;Aleksey Korzuhin'in "Ekmek Kabuğu",hasta annelerinin yanında kuru ekmek kabuğu ile karnını doyurmaya çalışan iki küçük çocuk.
İlya Repin'in "Volga Kıyısında Burlaklar" O dönemin Rusyasında,sezonluk işçilere yersiz,yurtsuz anlamında,"Burlak" deniliyor. 11 Burlak Volga nehri kıyısında boyunlarına doladıkları halatlarla kocaman bir tekneyi kıyıya çekmeye çalışıyorlar. Herbirinin yüz ifadesinden çektikleri acı, ızdırap, yoksulluk büyük bir ustalıkla aktarılmış.Tam ortada genç bir burlak var, diğerlerine göre yüzü daha aydınlık, boynundaki halatı çıkartıyor. Belki de artık Rus gençliğinin daha fazla ezilmeyeceğini ifade ediyor.
Bunların yanısıra, toprak ağasının veya zengin tüccarın düğünü ya da çöpçatanlık anının tasviriyle bu hayatların gösterişliliği de birer parodiye dönüştürülmüş.
İlya Repin'in "İşte Enginlik"adlı resminde,fırtına içinde coşkuyla salınan genç kız ve delikanlının resmi, hayatın tüm zorluklarına bir başkaldırı niteliğindeki hayat görüşünü ortaya koyuyor.
O dönemlerde genç kızlar, yaşlı ve zengin toprak ağaları ile evlendirilirmiş. Kadınlar ve eşitsiz evlilikleri konu alan tablolar, toplumsal adet ve geleneklerin trajik sonuçlarını gözler önüne seriyor. Firs Juravlev'in "Sunağın Önünde" Gelinlik giysiler içinde genç bir kız çömelmiş ellerini yüzüne kapamış ağlıyor. Çevresindeki insanlar o kadar duyarsız ki çok olağan bir durum gibi genç kızın hisleri önemsenmiyor. Birazdan yaşlı ama zengin bir adamın karısı olacak. Akim Karneyev "Eşitsiz Evlilik" ile aynı konuyu farklı bir tema ile işlemiş ve Pavel Fedotov " Genç Dul" isimli tablosu ile bu durumun sonuçlarını en ince ayrıntılarına kadar renk ve çizgileriyle yansıtıyor.
Aleksey Maksimov'un "Kör Usta"sı,Valery Yakobi'nin "Dilencinin Paskalyası",Karl Lemoh'un "Yeni Arkadaş" isimli tabloları, dönemin yoksul köy yaşamını ustalıkla sergiliyor.
Tüm bu resimlere bakarken,tabloların kompozisyonları size aynı resimde birden fazla hikayeyi anlatıyor. Bu sayede bir tabloya bakarken insan kendini bir Rus Roman'ı içinde hissediyor.
Portrelere değinmeden geçemeyeceğim. Nikolay Yaroşenko "Tolstoy"un Portresini o kadar canlı, gerçekçi yapmış ki insan ürperiyor.Sanki Tolstoy karşınızda duruyor.Bir portre ancak bu kadar güzel yapılabilir.
Serginin sonunda, rahatlıkla Rus Resim Sanatı mükemmelliyete erişmiş diyebiliriz.
Efendim sonsuz hürmetle ellerinizden öpüyorum. Hayırlı cumalar diliyorum. Allah'a emanet olun...
F.Gül
Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :
Kelimelerle bir resim sergisini gezmek Yazan F.Gül
Cvp: Kelimelerle bir resim sergisini gezmek Yazan Sabri Tandoğan