Sizden Gelenler

 

subHeader_l

Konu : Tevhidi Yaşamanın Güzelliği
Gönderen : Çiğdem Seçkin Gürel
Tarih : 1/7/2011 3:13:08 PM



 


Aziz Büyüğüm ve Çok Değerli Dostlar,


 


Bugün de sizleri en içten duygularla selamlıyor, hayırlı günler diliyor ve Sayın Büyüğümüzün yeni bir sohbet notunu paylaşıyorum müsaadenizle.


 


 


Çiğdem Seçkin Gürel


 


 


SAYIN BÜYÜĞÜMÜZ SABRİ TANDOĞAN’IN GÖNÜL SOHBETLERİNDEN NOTLAR-8


.


 


KONU: MADDE Mİ, MANA MI?


11 Temmuz 1999, Pazar


Sabri Tandoğan


Ya madde, ya mana; ya dünya ya ahiret diyenlere ben soruyorum:


-          Siz yalnız bedenden mi ibaretsiniz; madde diyorsunuz?


-          Siz yalnız ruhdan mı ibaretsiniz; mana diyorsunuz?


Bu tevhide varamamaktır. Böyle bir insan ne dünyada, ne ahirette, ne de beraberliklerinde mutlu olamaz. Siz sanıyor musunuz ki dünya hayatı rezil olan bir insanın ahiret hayatı güzel olur.


-          Hz.Ali (R.A)’a  sormuşlar: Efendim, demişler, siz ahirette kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini şimdiden bilebilir misiniz?. O da “Evet,” demiş, “Peki bu nasıl olur” demişler.


-          “O kişinin dünya hayatına bakarım, pırıl pırıl tertemiz bir yaşantısı var mı, herkesle güzel geçiniyor, insanlara sevgiyle yaklaşıyor, her anını dolu dolu, şükür duyguları içinde geçiriyor mu ona bakarım. Bunları yapabilen bir kimse daha bu dünyadayken cenneti bulmuş demektir, o zaten ahirette de cennette olur” diye cevap vermiş.


Bunun için illa geleceği bilmek gerekmez. İnsan her halinden anlaşılır. İnsan sadece dış bedeni değildir. Bir ruh dünyası, bir mânâ alemi vardır. O ruh, bedenle birleşince insan ortaya çıkar.


İnsana dünyaya zehir edenlere şu Hadis-i Şerifi hatırlatırım.


  “Dünya ahiretin tarlasıdır.”


Siz, ya dünya ya da ahiret diyenlere kulak asmayın efendim. Bunlar hayallerindeki bir dünyanın peşindedirler.


İnsanları ikilem içinde bırakınca kârımız ne olacak? Bırakın insanın hem dünyada her anı, her dakikası güzelliklerle dolu geçsin, kendisini hep geliştirsin, ilerletsin, sanatın güzellikleri ile güzelleştirsin hem de böylece ahireti de güzel olsun, renk dolu, ışık dolu olsun.


Bence (+) ile (-) birbirini dengeler. Bir pilin hem (+) hem (-) ucu vardır ve radyo ancak böyle çalışır. İşte dünya ve ahiret de böyledir. Bunda bir ikilik yoktur ki!


Ben bir sanat eseri dinlediğimde, bir İslam aliminin bir sözünü okuduğumda onu ta benliğimde hissederim, yemeğimi yeyince bedenim rahatlar, ruhumu da dinlendirir, üşüyüp hırka giyince sadece bedenimi değil ruhumu da ısıtır ve ben dingin bir ruhla kitabımı okurum, çalışmamı sürdürürüm.


Kâinatta muhteşem bir sentez var efendim. Allah (c.c) her şeyi mükemmel yaratmıştır.


Bir Fransız alim farelerden hoşlanmaz, onların yaratılışı konusunda Allah’a sitemde bulunurmuş. Bir gece rüyasında yaşlı bir alim ondan fareler hakkında bir inceleme ve araştırma yapmasını ister. Bunun üzerine 15 sene araştırmalar yapar ve sonra 500 sayfalık bir kitap yazar ve “farenin doğanın dengesi için gerekli olacağı” sonucuna varır.


Bazı canlılar belki bize gereksiz, anlamsız gelebilirler ama bu ancak bizim cahilliğimizdendir. Kâinat tamamen mükemmelliklerle doludur. Kâinat inanılmaz bir senfoni, bir güzellik, bir ahenktir.


Ufacık kafamızla ahkâm kesip şu şöyle bu böyle demekle olmaz efendim. Önemli olan hayatın bu inanılmaz senfonisini duyabilmektir. Kendi ilim alanında takılı kalanlar bu dairenin dışını anlamsız bulup, itiraz ediyorlar. Bu durumda bu Fransız alim gibi araştırma yapıp gerçeği bulmak gerekir.


Ben bu nedenle ya dünya ya ahiret diyenlere kulak asmam.


Bizler dünya hayatımızı güzelliklerle dolu, renk dolu, ışık dolu, dopdolu yaşayalım efendim. Böylece hem dünyamız pırıl pırıl olsun hem de bu yolla Resullullah (S.A.V) Efendimiz gibi manevi mutluluğun zirvelerine ulaşalım….


SABRİ TANDOĞAN


 

...::Bu yazıyı arkadaşına gönder::...

Geri Dön

 

[Ana Sayfa] [Sabri Tandoğan] [Kitapları] [Yazıları] [Röportajları] [Resim Albümü] [Sizden Gelenler] [Dosya Arşivi] [Arama] [İletişim]