Sayın “Gönül Yolcusu”,

13.1.2011 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum günde on saat uyumak aklın, hafsalanın, idrakin, izanın alamayacağı pis, iğrenç bir şey. Utanç verici bir durum. İradeni kullan, kendini uyku denilen pislğe alet etme. Bunun için hayatını güzelliklerle doldur. Sev, ama çok sev, ama delicesine, deliler gibi sev. Müzikle, resimle, edebiyatla, şiirle, tabiat güzellikleriyle meşgul ol. Günlük tut. Dünya Eedebiyatının büyük romanlarını oku. Tolstoy’u, Turgenyev’i, Cehov’u, Dostoyevski’yi oku. Tekrar tekrar oku. Gecenin ikisine, üçüne gelinceye, gözlerinden uyku akıncaya kadar oku. Hayatı sev, ona aşık ol. Ve şunu unutma, insan gün saat uyuya uyuya sadece bir leş olur. O Allah’ın belası doktorların verdiği o Allah’ın belası sözümona teskin edici, rezil zehirleri kullanma. Onlar insanı bu hale getiriyor. Şimdi git, ne kadar böyle rezil ilaç varsa hepsini çöpe at. O ilaçları verenlerin de Allah belasını versin.

Okuduğun kitaplarda bulduğun güzellikleri siteye de yaz. Bizimle ve sitenin okuyucusu olan güzel insanlarla paylaş. Ne zaman o rezil ilaçlardan içme ihtiyacı duyarsan Gönül Sohbetleri’ni oku. On kere oku, yüz kere oku...

Bütün problemlerini bize yaz. Biz sana herkesten daha yakınız. Biz seni seviyoruz, hayatta senin için yapamayacağımız hiçbir şey yok.

Haydi güzel yavrum, “Zafer, zafer benimdir diyenlerindir”de, ve ilk adımı at.

Selam, sevgi ve saygı.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :