Saygıdeğer Büyüğüm , sevgili Çiğdem ablacığım ve çok kıymetli gönül dostları ;

İlk başta sayın büyüğümden ve kendilerinin huzurunda siz gönül dostlarından özür diliyorum.Uzun süre siteye yazmadığım için.

Bazen çekindim , bazen çok yakınlarım okuyor bunu paylaşamam dedim ,bazen tembellik ettim .Epeydir size yazı yazamadım.Affedin.

Benim yazamadıklarımı bir başka gönül dostumuz yazdı , cevabını hepimiz aldık.Size yazamadım ama her gün düzenli olarak okudum.Kitaplarınız zaten en değerlim.

Aziz büyüğüm;

Kuban bayramı tatilinde annemlere süpriz yapmak istedim.Arife günü ailecek süpriz yaptık.Sizin o gün cumartesi sohbetiniz vardı.Gönlüm sizinleydi.Diğer cumartesi Trabzon'a döndük , ben yine sizinleydim.Bayramda bütün cesaretimi toplayıp sizi aradım ama İstanbul'a gitmişsiniz.İnşallah elinizi öpmek biz gönül dostlarına nasip olur.

Trabzon'a gelirken annem ve babamı da getirdik.Meğer annem o dönem kalp krizi geçiriyor.On gün sonra tekrar kalp krizi geçirdi.Bir hafta hastanede yattık.Ankara G.A.T.A da açık kalp amaliyatı oldu.Hastanede kaldığımız oda kaleye bakıyordu.Annem uyuduğu zaman gözlerim kalede ,hep annattıklarınız geldi aklıma. 

Aralık ve ocak ayının yarısı şükürler olsun bu şekilde geçti.

Sayın büyüğüm ;

Bu yıl Rabbim nasip etti ve üniversite sınavına başvurdum. Çevremden iyi , kötü çok tepki aldım. 40 yaşından sonra ne işin var dediler.

Açık öğretim için sadece 1. sınava girmem gerektiğini ve sınavın 27 martta olduğunu söylediler.

Liseyi bitireli 24 yıl olmuş bir kızınız olarak neyi , nekadar , nasıl çalışmamı tavsiye edersiniz.

Nasip olurda okursam, hangi bölümü okumayı tavsiye edersiniz?

Saygıyla ellerinizden öpüyorum.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :