Kıymetli Büyüğüm, Canım Babacığım,

   Öncelikle hasretle mübarek ellerinizden ve nurlu yanaklarınızdan öper, Yüce Allah'tan zatıaliniz için sağlık ve sıhhatli nice uzun ömürler niyazıyla Esselamü Aleyküm;

    Babacığım bugün işyerimizin üretim departmanında çalışmakta olan, hamileliği 4. aya yaklaşmış bir bayan işçi yanıma geldi. Derya Hanım bir derdim var, çok sıkıldım ve sizinle paylaşmak istedim diyerek sözlerine ağlayarak devam etti.Hamilelik sürecinde anne adaylarına yapılan malumunuz bilumum testler var(Ense Kalınlığı Testi) bunlardan bir tanesi. Gelişmekte olan bebekler için zeka geriliği vs. birtakım rahatsızlıklar, doğum öncesi zorlu bir takım testler neticesinde tespit edilip,anne ve baba' ya bildiriliyor.Bu Bayan'a ve ailesine Çapa Tıp Fakültesinde yapılan testler neticesinde doğum sonrasında bebeğin "Mongol Bebek" olma riskinin çok yüksek olduğunu, çocuk bu rahatsızlığı ile dünyaya geldiğinde bir takım sıkıntılar yaşanabileceğini, bu sınıf çocukların ileride eğitilmesinin mümkün olmadığı söylenmiş. Bu konu ile alakalı tez düşünüp ne yapmaları gerektiğine acilen karar vermeleri söylenilmiş. Söz konusu bayan, ne şartlarda olursa olsun bu çocuğu dünyaya getirmek istediğini, bunu Allah'ın bir imtihanı olarak gördüğünü, öyle güzel dile getirdi ki, gözyaşlarımı tutamadım Babacığım. Ancak ailesi çocuğu aldırması konusunda çok baskı yapıyor. Sen başedemezsin, ilgilenmek zorunda olduğun bir evladın daha var.Bir ömür bu çocukla nasıl başa çıkacaksın v.s.....Tabii bazen psikolojik olarak sözünü ettiğim bayanda tüm bu baskılardan bunalıyor.Ne yapılması gerektiği konusunda istemdışı kararsızlıklar yaşıyor. Babacığım size bu meseleyi telefonda açmak istedim aslında.Ancak istedimki sitede paylaşılsın, bu dertten muzdarip bir çok insan sizin bu konu ile alakalı değerli fikirlerinizden nasiplensin ve kısmet olursa bu yazının bir çıktısını alarak, o bayana gönül rahatlığı ile teslim edeceğim. Babacığım Tıbbi ve İlmi bilgileriniz ışığında bizleri aydınlatmanız duasıyla.....

Selam ve Saygıların en güzeli ile.......

Derya.

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :