Sayın Sail,

15.2.2011 tarihli mailinizi aldım.

Kıymetli yavrum, senin mailini bir televizyon dizisi seyreder gibi okudum. Sanıyor musun ki diğer aileler bundan farklı. Sen kafanı takmışsın. Bırak yavrum şu aile saplantısını. Kendi hayatını yaşa. Evleneceksen evlen. Eğer bu manyaklar yuvana karşı en ufak müdahalede bulunurlarsa tamamen alakanı kes. Bir daha onlarla konuşma. Ne yazık ki bugün manevi değerleri yıkılan Türkiye’de gördüğün her çatı altı beş aşağı, beş yukarı böyle. Şunu düşün: Yarın Allah’ın huzuruna vardığın zaman sana önce kendi hayatın, kendi yaptıkların mı sorulacak yoksa o manyaklar mı? Sana ne onlardan yavrum? Kendi ilahi mizandaki sorguna hazırlan. Sen kafanı takmışsın anne, baba, anne, baba diye. Unutma ki bugün annesi genelevde çalışan, babası uyuşturucu ticareti yapan çocuklar da var. Haline şükret. Kendi dünyanı kur ve yaşa.

Değerli yavrum, şunu lütfen unutma, sen yurtdışında yaşadığını söylüyorsun. Nihayet on beş, yirmi günlük bir tatil için onların yanına geliyorsun. Ama kusura bakma, sen de normallikten uzaklaşmışsın. Şimdiki gençlerin tabiriyle kafayı yemek üzeresin. Bırak yavrum bunları, kendi hayatını renkle, ışıkla, güzelliklerle doldur. Müzikle, resimle, edebiyatla, şiirle, doğa sevgisiyle hayatına bir renk, ışık, güzellik getir. Diyeceklerim bu kadar.

Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :