Efendim,
Sabah uyaninca , yine ilk is Gonul Dostlarim neler yazmis onlari okuyorum. Ne kadar seviniyorum, icim umit ve sevgiyle doluyor. Verilen ornekler, paylasilan hikayeler, oneriler hepsi sanki parlayan ilk gun isiklariyla birlikte, beni yeni ve guzel bir gune hazirliyor. Yine Rabbime sukretmeme, Yuce Yaradanin varligini damarlarima kadar hissedip urpermeme sebep oluyorlar. Allah oncelikle buna vesile olan, boylesine guzellikleri gorebilmemiz icin bize kapilar acan sizden ,sonra da herseyi bizlerle paylasan Gonul Dostlarindan razi olsun..
Daha yazilari okurken kucuk bir ani canlaniveriyor gozumde, musaadenizle onu paylasarak bu gunki mektubuma baslamak istiyorum. Cok yakin bir akrabamizin yasadigi bir olay. Inanin anlatirken sevincten, ve hayretten sesi titriyordu. Bir gece hanimi ve cocuklari ile annesini ziyarete gidiyor. Donus biraz gecikince cocuklar uyuyakaliyor. Kapidan cikarkan bir kolu ile cocugunu kucakliyor obur elinde de is icin kullandigi bond canta var. Arabasinin yanina gelince kapiyi acabilmek icin elindeki cantyi yere koyuyor. Ailece cocuklari arabaya yatirip, yerlestirdikten sonra binip evlerine donuyorlar. Fakat bir bakiyorlar bond canta yok. Dusunuyorlar farkediyorlarki, uyuyan cocuklari arabaya koyarken yere birakmis sonrada unutup kapiyi cekmis ve de evine kadar gelmisler. Ici son derece onemli evraklar ve o gun yaptigi tahsilatlar sebebiyle para cek senetler ile dolu. Epeyce yuklu bir miktar.Hemen evden firliyor ayni yoldan geri geliyor , arabayi parkettigi yerleri ariyor maalesef yok. Geceyarisini coktan gecmis. Yapabilecek birsey yok, en yakin karakola gidip durumu bildiriyor, eve donuyor. Ertesi gun ogle saatleri telefonu caliyor. Bir bey kendini tanitiyor sizi ziyaret etmek istiyorum bende bir emanetiniz var diyor is yerinin adresini istiyor. Geldiginde de onlari hem sasirtiyor hemde sevindiriyor. Elinde kayip canta ve icinde kucuk bir servet olan para, cek ve senetler ile hersey tastamam, dokunulmamis. Bu bey kendisi pek de durumu yerinde olmamasina ve yoksul goruntusune ragmen, gece bir sokaktan gecereken buldugu cantayi alip evine getirmis, acmis, paralari ve cekleri gorunce cok uzulmus ve resmi kagitlarin uzerindeki telefonlardan cantanin sahibini bulmus, getirip eksiksiz teslim etmis. Kendisine onerilen hediyeyi de kabul etmeyip bu benim vazifemdi diyor. Bu beyefendi gibi iman sahibi , icinde Allah korkusu ve yuksek ahlak degerleri olan insanlarimiz pek cok. Bize gosterilen hep olumsuzlar oldugundan biz onlarin coklugundan yakiniyoruz. Ve ne kadar cok gosterilip anlatilirlarsa sanki reklamlari yapiliyor ve daha da mesrulasip cogaliyorlar. Bu psikolojik bir hadise . Ne ile ilgilenilirse o cogalir. Yaramaz bir cocugun davranislarini duzeltmek icin pedegoga gitseniz size verecegi cevap; yanlis ve kotu davranislarini gormeyin , iyi davranislarini ovun , odullendirin olacaktir. Marifetler iltifata tabidir. Bu nedenle ben bu hikayeyi dinleyince cok sevindim ve herkes ile paylasiyorum.
Efendim, dun buyuk bir alisveris merkezinde bir sergimiz vardi . Yaklasik otuz kadar masa hazirlanmisti. Sabahtan aksama kadar orada bulunduk. Onumuzden bir dunya insan yurudu gecti. Inanin butun gun kah oturdum, kah ayakta cihani seyrettim. Her an sizin anlattiklariniz aklimdaydi. Rabbim nasil buyuk ki bu kadar cesitliligi bizlere nasib etmis. Ne irklar, ne milletler, ne karaklerler…. Orda olmali ve benimle seyretmeliydiniz. Dokuz on saat geldi gecti ben seyretmekten bikmadim. Konusmaktan usanmadim. Gordum ki bir gulumseme buz daglarini ertiyor. Gordum ki bir cift tatli soz on yargilari yikip geciyor, bir merhaba yeni dostluklari filizlendiriyor. Tek sirri var bu isin bikip usanmamak lazim. Portekizli 60 yaslarinda bir bayanla sohbet ederken sanki uzun yillardir tanisiyormusuz gibiydi. Cezayirli bir hanim nerdeyse Izmiri benden iyi biliyordu. Turist olarak gelmis bir Turk aile ile sanki akrabamizmis gibi kucaklastik. Avrupali bir bey "...bu Turk cini deseni degil mi?" diyerek masamiza yaklasti ve uzun uzun Istanbul uzerine sohbetler ettik. Hele cocuklar, renk renk , gul yuzlu , gulen gozlu cocuklar, hepsi hepimizindi sanki. Gozlerine bakip bir gulun neler anlatiyorlardi… Baktim, herkes kendi ile mutlu.. Rabbim ne guzel yaratmis. Her kes bir adim bekliyor sevgisini yada en azindan ilgi ve sohbetini paylasmak icin . Genis acidan bakildiginda yok birbirimizden farkimiz. Hic kimsenin kimseye ustunlugu mevcut degil. Gurur ve hirslar, sadelik ve tebessumlerde eriyip gidiyor… Is bizde bitiyor…
Yaklasik 36 saattir araliksiz yagan yagmur sabaha karsi durmus. Gunes piril piril, havada tul gibi beyaz bulut kumeleri tek tuk. Yollardaki sular cekilmis. Buralar icin kucuk bir mucize gibi boylesi yogun yagislar. Dun insanlar ne yapacagini sasirmisti. Yollari sular basmis, arabalar uzun kuyruklar olusturmustu. Bu guz ise firtinadan eser yok. Gunes isinlari ta odamizin icine kadar girmis hatta gonlumuzu isitiyor, yasam sevinci ve sukur ile dolduruyor gonulleri. Yasamda boyle degilmi, ara sira benligimizi saran, etrafimizi hallac pamugu gibi atan firtinalar Rabbimin inayeti ile yerini sukunete terkediyor. Sabir, icimizi insirah ile aydinlatiyor. Her seyin zamani var o kadar. …her seyi sahibine terketmek yeterli… Her sabah yeni bir gun doguyor…
Bu sabah penceremden alemi seyreylerken birden aklima Mevlana’nin su satirlari dustu. “Sabirli ol,nazik ve tahammulsuz olma. Balcik gibi,gevsek ve solpuk bir halde bulunma. Her zahmete , her mesakkate kizar,kinlenirsen, cilalanmadan nasil ayna olacaksin?”…
Son olarak sevgili Ayla Belen hanimin bizlere paylastigi Sayin Senai Demirci nin 99 Esma 99 Dua adli eserinin sesli olarak bir CD de yer aldigini da belitmek isterim. Sabahlari yogun trafikte bir saatten fazla suren is yolculugumda, bu streslere sebep olacak yolculugu bir gul bahcesine cevirmekte bu CD. Hatta oylesine ki,kimi zamanlar yol bitmesin dedigim olmakta. Dinlememis olan tum dostlara tavsiye ederim.
Sevgi ve hurmet ile ellerinizden opuyorum.
Ozden CICEK
Creative Wood Painting Lady
Dubaiwww.ozdencicek.com
Geri Dön