Sayın “Nar Çiçeği”,

5.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Güzel şiirlerle süslenen mailinizi tekrar tekrar okudum. İnsanı düşündüren, kendini, çevresini ve bütün insanları sorguya çeken bir mail. Ne yazık ki günümüz insanlarını iki konu pek çok etkiliyor, para, mal mülk ve seks. Tıpkı Necip Fazıl’ın

“Bütün bir kainat muşamba dekor

Bütün bir insanlık yalana teslim”

dediği gibi. Peki bu durum insanları mutluluğa götürüyor mu, ne gezer. Onun cevabını Ahmet Muhip Dranas veriyor

“Aradıkları şey nedir ki yaz kış

Dolaşırlar şehrin sokaklarında”

Evet, dolaşın caddeleri, sokakları, çarşıları, ne göreceksiniz? Sıkılmış dişler, kenetlenmiş yumruklar, abus çehreler. Sevginin zerresi görünmeyen kirli bakışlar. Yazık etmiyor muyuz kendimize? Allah sonumuzu hayır getirsin. Gülten Akın istediği kadar

“Karayı kaldırın, maviyi koyun

Umudumu yitirmeyin”

desin. Herkes bildiğini okuyor. Sayın “Nar Çiçeği”, burada içi sevgi dolu, saygı dolu, edep incelik dolu insanlara bir görev düşüyor, Hak bildikleri yola yalnız gitmeleri, elalem şunu demiş, elalem bunu demiş kaygısından kurtulmaları. Lokantada insanlar yemek yiyor ama her masa kendi hesabını kendi ödüyor. Yarın manevi mahkeme kurulduğu zaman da öyle olacak. Herkes kendi faturasını kendi ödeyecek. “Kötü, emsal olmaz” diye bir söz vardır. Yüce Peygamberimiz de “Ya hayır söyle, yahut sus” buyuruyor. Bizler de kendimize rehber olarak Resulümüzü ve O’nun yolundan gidenleri alalım. O zaman bütün karanlıklar aydınlanacak, bütün saklı güzellikler ortaya çıkacak. Dünyamız da ahiretimiz de pırıl pırıl nur içinde kalacaktır. Allah bunu size de, bize de, yeryüzündeki bütün insanlara da nasib etsin. Selam, sevgi ve saygı ile.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :