Çok sevdiğim Büyüğüm,

Müsaadenizle bir iki gün evvel yaşadığım, beni sevindiren, etkileyen bir olayı paylaşmak istiyorum.

Günün ikindi vaktine yakın bir zamandı, o ana kadar yapmak zorunda olduğum işlerim nedeniyle öğlen namazını son anlara kadar kılamamıştım. İkindi ezanının okunmasına kısa bir süre kala bulunduğum yere en yakın olan, daha önce de bir kaç defa gitmiş olduğum camiye girdim. Öğlen namazını geç kılınca ikindiyi cemaatle kılmak nasip oldu. Yani öğleni bitirdikten kısa bir süre sonra ikindi ezanı okunmuştu ve beraberce namaz kılınacaktı.

İkindi namazı kılındı, tesbihler çekildi. Artık cemaat yavaş yavaş dağılmaya başladı. Ben de paltomu giydim, çantamı aldım ve mihraptan çıkışa doğru ağır adımlarla yürüyen imam efendiye yöneldim. Usulca, “Hocam Allah kabul Etsin” dedim. O sırada, benden önce imam efendi ile selamlaşan iki genç de hala yakında duruyorlardı. Ben onlarla da selamlaştım, Allah kabul Etsin dedim. İmamefendi bu selamlaşan hâlimizi görünce bir elini bir gencin omzuna, diğerini de diğer gencin omuzuna usulca koydu, gözlerini de bana çevirerek şu çok hoşuma giden cümleleri sarfetti:

 “Ne güzel selamlaşmak... Aradaki sevgi bağı güçleniyor, insanlar birbirine ısınıyor, kaynaşıyorlar adeta... Gençler, cemaatle namaz kılmanın belki de en büyük esprisi bu. İnsan evde de namaz kılabilir, şu merdivenin altında da namaz kılabilir; dışarıda, ağaç dibinde de namaz kılabilir. Ama cemaatle namazı mübarek kılan insanların hemhâl olması. Bir araya gelerek kaynaşması, sevişmesi. Ne Buyurmuştu Peygamberimiz: ‘İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de kâmilen iman etmiş olmazsınız.’ Ya...”

Sözlerini tamamlarken yüzündeki tebessümle hepimize iyi günler diledi ve sonra edeple, güzellikle birbirimizden ayrıldık. Sonra düşündüm, cemaatle namazın önemini, güzelliğini ne güzel ifade etti imamefendi diye geçirdim aklımdan. Allah razı Olsun!

İstedim ki orada yaşadığım güzelliği değerli Site Dostları ile de paylaşayım. İstedim ki aynı güzelliği okuyanlar da yaşasın.

Hürmetle Ellerinizden öperim.

Melih