Sayın Karahanlı,

5.12.2006 tarihli mailinizi aldım. Sayın Karahanlı, mailiniz gözlerimi yaşarttı. Allah sizden razı olsun. Allah sizin gibi bilinçli, vatansever, nereye götürülmek istendiğimizi hisseden, sezen ve gören insanların sayısını artırsın. Bugün tarihte misli görülmemiş çok çirkin, çok kirli bir oyun oynanıyor bizlere. Ama inanıyorum ki, Allah’ın izniyle bu oyun da bozulacak. Atatürk’ün Cemiyet-i Akvam’a bugünkü adıyla Birleşmiş Milletlere girdiniz mi sorusuna verdiği cevap inşallah bazı kimselerin aklını başına getirir. Atatürk verdiği cevapta diyor ki “Biz çağrılmadıkça, davet edilmedikçe bir yere gitmeyiz, Biz haysiyetli bir milletiz” diyor. Bugün işi yüzsüzlüğe, haysiyetsizliğe vardırarak Avrupa kapılarında yalvarmalar vatanını, bayrağını seven, şehit kanına saygılı olan, onuruna düşkün, haysiyetini herşeyin üstünde tutan insanları fevkalade üzüyor, incitiyor, rencide ediyor. Allah belasını versin Avrupa birliğinin. Bir takım hizmetçi kılıklı karıların, genelev çaycısı kılıklı heriflerin peşinde köştuğumuz yeter artık! Aç kalacaksak kalalım, öleceksek ölelim. Ama artık daha fazla onurumuzu çiğnetmeyelim. Yeter artık! “Billah yaşamak, yerde sürünmeye değmez”. Sayın Karahanlı, bu iş bana o kadar ıstırap veriyor ki hayatımın sonunda beni her gün ağlatıyor. Sizin gibi vicdanı temiz, alnı ak, şehit olmayı en büyük şeref kabul eden insanlarla bu zorluk da aşılacak. Size en derin, en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyor, bütün günlerinizin Allah aşkıyla, bayrak aşkıyla, memleket aşkıyla, memlekete hizmet aşkıyla dolmasını şahsım ve sitemiz mensupları adına niyaz ediyoruz. Lütfen çok kıymetli maillerinizle sitemize yepyeni zenginlikler, güzellikler kazandırmaya devam edin. Bizleri mahrum etmeyin.

Sabri Tandoğan

Sayın Sabri Tandoğan'ın cevaben yazdıkları :