Sevgili Sabri baba,
Çiğdem abla ve gönül dostları hayırlı cumalar dileklerimle.
Her kim ki aynaya baktı
Kendi göründü, ayna ortadan kalktı
“…Horasan pîrlerinden ve velîlerinden bir kemâl sahibi Aziz Horasan’da bulunan hankâhında dervişleri ile oturduğu sırada bir müşâhede ve mükâşefe hâli ile yanında bulunan birkaç hâl ehli dervişine ‘Rum diyârında bir gerçek er yetişti. Kutbiyyetle mülk, melekût, ceberût ve lâhût’u kısacası on sekiz bin âlemi bilir, bu âlemlere Hakk’ın nazarı ile nazar eder. Varın kendisini ziyaret edin ve gönüllerindeki cemâl aynasına bakın, görün ki ne sûretler gösterir.’ diyerek abdâl yani gezgin derviş kılığında iki kemâl sahibi dervişini ona gönderdi. Bu abdâllar Kastamonu’ya geldiler ve Hz. Aziz ile görüşmek istediler. Hz. Aziz de onların bu durumunu Hakk’ın ilhâmı ile bildi. Hemen kâmil dervişlerinden birinin eline cilâlı bir ayna verdi ve ona ‘Dış savmaada benim yerime otur ve bak. Horasan pîrlerinden iki abdâl gelmesi lâzım. Kendilerine asla cevap verme. Derhalaynayı ellerine ver. Onlar bu kâmil işâretin ne anlama geldiğini anlarlar.’ dedi. Abdâllar dervişin yanına geldiklerinde derviş aynayı onlara karşı tuttu ve aynayı onlara verdi. Abdâllar da ‘Eyvallah ve bârakallah! Erlik ve kemâl işâretten anlayan kimsenindir’ dediler ve bu ayna ile ne kastedildiğini anladılar.”
Alıntı,
Hürmet ve saygıyla ellerinizden öpüyorum.